Arşiv :: Günyayla

CURA

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 15 Mart 2012 Perşembe
Konu: Sosyal yapı
YÜREK BURKAN BİR YAŞAM ÖYKÜSÜ..

CURA
Yılmaz ÖZDİL-Hürriyet

Cura

Halk ozanıdır. Koca yürek... Anadolu’nun bağrından kopar, yolu Paris’e düşer. Bi başına. Karnı aç. Elleri cebinde dolaşırken, bakar ki, sokak çalgıcıları var, müzik yapıyorlar, para topluyorlar. Çöker bi köşeye, cura’sını tıngırdatmaya, yanık yanık söylemeye başlar

“Aç kulaklarını dinle sözümü, yalan söz gerçeğe tuzak değil, insan hakkını hak bilen kişi, özünde nur doğar yalan ateşi, kamili taşlamak cahilin işi, cahilden kötülük hiç uzak değil...”
Tesadüfen ordan geçerken, durup, dinleyenler arasında Abidin Dino da vardır. Çağdaş Türk resminin öncülerinden, ressam, karikatürist, yazar, yönetmen... Entelektüel çevrede büyüyen, Robert Kolej mezunu, bizzat Mustafa Kemal tarafından resim ve sinema eğitimi için Rusya’ya gönderilen... ABD’de Fransa’da sergiler açan, Fransa Plastik Sanatlar Birliği Onursal Başkanı olan, Fransa Kültür Bakanlığı’ndan Altın Şövalye Nişanı alan, New York Dünya Sanat Sergisi Danışmanlığı yapan... Siyasi görüşleri nedeniyle ordan oraya sürgüne gönderilen Abidin Dino.

Tanışırlar... Kasketli, pala bıyıklı, buram buram Anadolu kokan ozan’ın kalacak yeri olmadığını öğrenir, koluna girer, evine davet eder. Dilbilimci, yazar, Paris Ulusal Bilim Merkezi’nde görev yapan, öğretim üyesi doçent eşi Güzin Dino, sofrayı kurar. Otururlar, sohbete koyulurlar. Laf lafı açar, ozan der ki, beni yarın çarşıya götürür müsünüz? Hayrola derler, ne lazımsa biz sana alalım... “Bale ayakkabısı alacağım” der! Dino’lar şoke olur. Kara yağız ozan, o şahane şivesiyle
devam eder: “Benim oğlan balet de... Ona göndereceğim.”
Çünkü...

DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Devamını oku... 'CURA' (5910 harf daha var)

18 MART ÇANAKKALE ZAFER HAFTASI

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 12 Mart 2012 Pazartesi
Konu: Sosyal yapı

ÇANAKKALE ZAFERİ.18 MART
• Çanakkale Savaşları her savaş gibi ardında kan, ölüm ve gözyaşı bıraktı. En iyimser rakamlarla 213.000 Türk, 215.000 İtilaf kuvveti askeri olmak üzere toplam 428.000 kişi öldü.
• Türk ordusunun Balkan Savaşı’nda zedelenen ve hatta yok olmaya yüz tutan prestiji kurtarılmış oldu. Ordu ve millet, bu zaferin getirdiği moralle kurtuluş savaşına girebildi.
• Çanakkale Muharebeleri, Mustafa Kemal (Atatürk) gibi askeri bir dahiyi yarattı, Birinci Dünya Harbi’nin bitiminden hemen sonra başlayacak olan Milli Mücadele’nin bu eşsiz liderini Türk ulusuna kazandırdı.
• Çanakkale Savaşları sonucunda batılılar müttefikleri Rusya’ya yardım edemediler. Böylece mahsur kalan Çarlık Rusyası, içerden çöktü, kanlı bir rejim değişikliği oldu.
• Anzak asker ve komutanları, Çanakkale’de yiğitçe döğüşen Türklerin hem asker, hem de insancıl yönlerini yakından izleyerek, onların kendilerine tanıtıldığı gibi barbar bir ulusun çocukları olmadığını görüp anlamak fırsatını buldular. O günlerde oluşan bu dostluk atmosferi hala sürmekte.
• Çanakkale’de Türk ulusu, binlerce okumuş ve aydınını da kaybetti. Kesin olmayan tahmini rakamlara göre, 100.000’den fazla öğretmen, mülkiyeli, tıbbiyeli ve Türk ocaklarında yetişmiş okur-yazar yitirildi.
• Bu kayıpların olumsuz etkileri, savaş sırasında olduğu kadar, daha sonra da fazlasıyla hissedildi. Nitekim, 1923’te Cumhuriyetin ilanından sonra, Atatürk’ün başlattığı inkılaplar ve bunların paralelinde girişilen reformların kitlelere yaygınlaştırılıp mal edilmesinde, hayli sıkıntılar çekildi.

Çanakkale Şehitleri’ne
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
- Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya -
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde – gösterdiği vahşetle “ bu: bir Avrupalı ”
Dedirir – yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahpesi, yahud kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi hakikat mahşer
Yedi iklîmi cihânın duruyor karşında,

Mehmet Akif Ersoyun Çanakkale şehitlerine yazıdğı şiir.
foto:2010 Çanakkaleya yaptığımız gezi sırasında çekildi.

Devamını oku... '18 MART ÇANAKKALE ZAFER HAFTASI' (3142 harf daha var)

İSMAİL DEMİRBİLEK

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 08 Mart 2012 Perşembe
Konu: Sosyal yapı

İSMAİL DEMİRBİLEK EMİ VEFAT ETTİ.

Bursa da oturan köylümüz İsmail Demirbilek (PAPAZGİLİN) vefat etti.Cenazesi 9 mart cuma günü toprağa verilecektir.Demirbilek ailesinin ve tüm Köylülerimizin başı sağolsun.
Çocukları:Miktat,Hasan,Sabriye,Eyüp,Leyla Mikail ve eşi Bediya yengeye allah sabırlar versin.Mekanı cennet olsun

1928 OĞDAR
2012 BURSA

Oğdarlılar

Devamını oku... 'İSMAİL DEMİRBİLEK' (58 harf daha var)

HÜZÜN

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 06 Mart 2012 Salı
Konu: Günyayla - Oğdar köyü ile ilgili yazılar

Bugün Oğdar resimlerini izlerken yanda ki resim beni çok hüzünlendirdi.
-200 öğrencinin koşutuğu sokaklar
-Bakkalın kahvenin dolup taştığı günler
-Ezan vaktı camıye sığmayan cemaatinin olduğu günler

İnsan için heygidi günler heeyy diyesi geliyor.
Rüya gibi insanın inanası gelmiyor.O günleri gören yaşayanlar hala o sokakların dolu olduğunu okulların cıvıl cıvıl çocuk sesiyle yankılandığını sanıyorlar
Sabah kar yağınca erkekler ellerinde HAL ile bacaları harmanları süpürürler
yolları açarlardı
Kadınlar sabah kahvaltısı hazırlar hayvanlarına ot verirlerdi
Okula giden çocuklar yola çıktığında çooktan yollar açılmıştır.Bizler Ogeça mahalleden okula giderken mahallenin büyük emiları dayılar çooktan bilal eminin demli çayından içmek için kahveya gittiğinden yollar açılırdı.
Sırtımızda çanta ile okula giderken Hüseyin Yılmaz emi sırtından çıkarmadığı paltosu ile kahveden gelirdi.
Dükkanlar açılmış alışveriş başlamış,Kahveler dolmuş olurdu.
Fate Hüsen emi baca da türkü söylemeye başlar,Refik emi yolu bacayı süpürür piripak eder.Ağa nene kapının önünü süpürür,Rıza hoca cami kapısının yolunu açardı.
Yukarı Mahalleden Temo Mehmet emi çoktan kahveye gelmiştir.Çilburgilin köşeler akşamdan kızak kayan gençler yüzünden sal buza donmuştur.
Derenin üstü ,küründan üstü buzla kaplanır,oluklardan kol kadar buzlar asılırdı.

Çocukken yağan karı gördükçe şaşırırdım.Bu kadar yağan karın asla erimeyeceğini düşünürdüm.
Ketevetten sazveneya sırttan çabuka her yer bir metrenin üstünde karla kaplanırdı.
yasaktakı Ağaçlar kardan görünmez olur beyaza bürünürdü.

Öğlen okuldan gelince hayat çoktaan normale dönmüş olurdu.Camı kapısı şenlenir yollarda ki karlar ezilirdi.
Mehmet Çavuş emi ile Zülfikar emi duvara yaslanmış sıgara içerken güneşin keyfini çıkarırdı.
Menemşe oguna kattığı malları suya götürür.kimin diye sorunca BİBBİ BİBBİ derdi.

hey gidi günler hey.

İşte Oğdarın son halı
8 hane şikerde
20 hane köyde
Camı kapısında duvara yaslanmış tahtaya oturan bu çocuk acaba ne düşünüyor
O da sokakların boşluğuna bakıp hüzünleniyor mudur ?

Devamını oku... 'HÜZÜN' (240 harf daha var)

YILLIK BARINDIRMA

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 02 Mart 2012 Cuma
Konu: Sosyal yapı

SEVGİLİ DOSTLAR;

İnternet sitemizin yıllık 300-TL aidatı vardır.Her yıl BARINDIRMA VE GÜNCELLEME bedelini ilgili fırmaya ödemekteyiz.

Yardımlarınızı bekliyoruz.