Ana sayfa Köyümüz Albüm Üye giriş Konuk defteri İletişim Hizmetler Dosya indirme
Konuk Defteri  

Yıllar sonra selam yazalım kale mi kiralim
   - betonkaya, 09.10.2023

Mudanya dan selamlar..

Mudanya da bahar havası yaşıyoruz..
Yusufeli hepimizi üzüyor, yüreğimizi yakıyor..
Yazın ancak geliriz o zaman da muhtemelen Eski Yusufeli sulara gömülür..
   - cmustafagumus, 24.02.2023

yeni yusufelinden selamlar. eski yusufeli yavaş yavaş sular altında kalmaya başladı bir tarih sular altında kalıyor. görmek isteyenlere arkadaşlara duyrulur.
   - sanikor, 23.02.2023

Artvinden hayırlı günler
   - Cemal Akistanbullu, 09.11.2022

Artvinden hayırlı günler değerli oğdarlı dostlar her şey gonlunuzce olsun
   - Cemal Akistanbullu, 29.05.2022




EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

Sisteme giriş  




 


Hala hesabınız yok mu? Hesap açmak için tıklayın.

Çevrimiçi  
Şu an bağlı olan kullanıcılar:
4 konuk ve 0 kayıtlı kullanıcı çevrimiçi.

Şu anda sitemizde konuksunuz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

Arşiv

<   11121314151617172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103113123133143153163173183193203213223   >

HAYDE OĞDARA

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 19 Nisan 2012 Perşembe
Konu: Günyayla - Oğdar köyü ile ilgili yazılar 
BAHAR GELGİ OĞDAR YOLCULUĞU BAŞLADI.

Eski yıllarda Oğdar kalabalık iken Bahar gelince karlar erimeye yollar açılmaya memleket ısınmaya başlayınca Oğdardan gurbete yolculuk başlardı.
Ailesinin geçimini sağlamak için çocuklarının eğitimine destek olmak hayatta var olmak için erkeklerimiz gurbete gider aylarca eve gelmeden çalışıp sonbaharda köye döenerlerdi.

Şimdi ise tersi yaşanıyor.Bahar gelince Oğdarın karı eriyince gurbetten köye dönüşler yaşanıyor.
Doğayala başbaşa olmak,baba evinde rahat uyumak,yeşil soğan ,taze oğdar kartolu ile tandır ekmeği yemek için emekli köylülerimiz memlekete gitmeye başladılar.
CArto Hüseyin Şen emi ile başlayan yolculuğa Gavur Eyüp emide eklendi.Dün sabah pılını pırtısını toplayıp köye gitti.Oğdarın en yukarı mahallesinde evini şenlendirmek için Sameladan Oğdara bakmak için,Serin sularını içmek için Oğdara gitti.
Yakında Mustafa ATA ,Hüseyin DOĞAN da yakında oğdara gidiyor

Hayde emekliler.Doğal besinlerden yemek için .ORGANİK BESLENMEK için Baba eviniş şenlendirmek için Köyümüze gidelim.
Bursa da İzmirde Çerkezköyde Akyazıda İstanbulda yaz sıcağına kavurlmamak için ,
Çarşıda pazarda nerden geldiği belli olmayan besinleri yememek için

HAYDE OĞDARA
Sayfayı yazdırmaya hazırla

ONBAŞIGİL

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 14 Nisan 2012 Cumartesi
Konu: Sosyal yapı 
Merhaba
Yüksel kardeşimin dediği gibi bütün canlılar hayat bulduğu gibi ama erken ama geç mutlaka birgün hayatı son bulacaktır.
20 li yaşlarda babayı kaybeden adamın amcalarla da ayrılmasıyla en küçüğü 2,5 aylık olan ailenin reisliği yüklenir omuzlarına.Ama büyük aile bağlılığındandır ailenin en büyüğünü Aziz amcasını kaybettiğinde der babamızı şimdi kaybettik diye çünkü ayrı evde de olsa baba odur öyledir kültürümüz ve onu görmüştür baba olarak büyük acıdır 75 yaşındaki bu koca adama. Daha erken başlamıştır gurbetçiliğe her OĞDAR'lı gibi ama iş değişir artık ailenin de yanında olmalıdır ve tabi yine her OĞDAR'lı gibi Kars'a Kağızman'a kadar yolculuk yaparakta yine çileli ekmek kavgasını tatmaktadır aynı zamanda.
30 lu yaşlarda hem ailenin yanında olmak hem ticaretçi kişiliğiyle ofisçiliğe başlar,bu arada Almanya kapısı da açılır ama kayınbiladerine ikisininde gitmesi durumunda iki aileninde sefil kalacağını söyleyerek kendisinin kalması gerektiğini onunda ailesine bu şekilde göz kulak olabileceğini söyleyerek reddeder bu adam ve 40 lı yaşlarda belki ticeretle kişiliğinin de daha çok tanınmasıyladır muhtarlık teklif edilir köyünün ileri gelenleri tarafından kendisi erken diye bakmasına söylemesine rağmen ikna edilir ve bu artık çok şeyi değiştirecektir artık istese de köyden çıkamaz. İş teklifleride (müteahhitlik) gelir ama geri çevirir çünkü aile büyümüştür ve tamamından sorumludur hayatını buna göre düzenlemelidir.
130/140 haneli ailenin reisidir artık, iyi kötü 21 yıl bilfiil bu ailenin reisliğini yapar. Kimine göre kader kimine göre nasip kimine görede memleketin sosyal/ekonomik/ coğrafi koşulları nedeni ile bu aile yıllar yılı kovaladıkça parçalanmaya başlar hemde her biri bir yana savrularak. Bu adam sa için için ağlar bunları yaşadıkça çünkü o koca köy eriyip tükenmektedir ve ne gidenin ne kalanın yapabileceği pek bişey yoktur olaylara seyirci olmaktan başka. Bu parçalanma taa çekirdeğin parçalanmasına kadar devam edecek ve bu adam çilekeş eşiyle birlikte 2 gün eve giremeyecektir ağlaya ağlaya yıkılışın acısını iliklerinde hisssedecektir. Ama direnecektir son nefesine kadar ömrü orda geçmiştir çünkü acısıyla tatlısıyla orda o topraklarda vali ile vali deli ile deli olmuştur hayatı boyunca, kolay değildir 84 yılı silip atmak,yad elleri yar etmek.
Hepimiz için bir gerçek var ne olursak olalım babalar yaslanabildiğimiz bir dağdır ve bütün babalar içinde evlatlar her an üflesen kırılabilecek bir daldır hangi yaşta olursa olsun ve bu acıları elbette hepimiz yaşıyacağız, bunlar her ikisini de yaşıyor olmamdan idrak etmesi pek zor değil ve bu acıları elbette hepimiz yaşıyacağız,benim için ise acı olan ve son nefesime kadar burukluğunu yaşayacağım şey bana hayat veren 45 yaşıma kadar omuzlarında taşıyan bir insana benim hiç bir şey verememiş olmam ona hizmet edememiş olmam. Dileğim o ki babalara gönülden geçen hizmet onuruna bütün insanların erişebilmesi.
Babam Onbaşı Hasan hayatının büyük bir bölümünü OĞDAR'lı ile geçirdi sadece muhtarlık değil ticari faaliyetlerde de bulundu kendi çapında olaki her türlü hak hukuk maddi manevi üstünde hakkı olan olaki bilmiyorsakta varsa 0 537 610 2082 telefonumdan paylaşmanız beni mutlu eder.

Bu yaslı günümüzde bizleri yanlız bırakmayan gerek burdan gerek telefonla gerek cenaze de bulunan hatta gönlünden geçip hiçbir şekilde bizimle paylaşma şansını (şu veya bu şekilde) bulamamış olan herkese köylülerime ve köylülerim dışındaki herkese kendim ve bütün ailem adına saygıyla teşekkür ediyorum. Acılar unutulur ama son nefesten sonra birdaha sesini duymak nafile!!!
Bu arada tüm OĞDAR'lılar sizlerin var oluşu nedeni ile bu gücü de buraya yansıtman sebebi ile Mustafa kardeşim bu olanağı bizlere sunduğun için sizlere/sana bir daha teşekkür ediyorum.
--------------------------------------------------------------------------------


******* Saygılarımla OĞDAR'la kalın
KADİR ALAN

ACI KAYBIMIZ

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 04 Nisan 2012 Çarşamba
Konu: Sosyal yapı 
HASAN ALAN
1931 OĞDAR DOĞUMLU
2012 VEFAT

BİR ÇİNAR DAHA GİTTİ.


Köyümüzde uzun yıllar Muhtarlık yapan PEHLEVAN lakaplı ,Onbaşı Hasan ALAN vefat Köyde vefat etti.
Başta çocukları Nihat,Kadiriye,Kadir,Kaya,Kardeşleri akrabaları ve tüm köylülerimizin başı sağolsun.
Köyümüze yaptığı sayısız hizmetlerinden dolayı minnettar olduğumuz hasan amca gönlü geniş kalender ve sakin kişiliği ile herkesin sevgisini saygısını kazanmıştı.
Bütün Köylülerimizin başı sağolsun.
Hasan emiye allah rahmet eylesin.Nur içinde yatsın.

EM.ÖĞRETMEN NEVZAT DEMİRTAŞ İN ONBAŞI HASAN ALAN İÇİN DÜŞÜNCELERİ:

OĞDARLI HASAN-ONBAŞI HASAN- HASAN PEHLİVAN
Hasan ALAN abiyle 1960 lı yıllarda başlayan bir hukukumuz var.Bundan dolayı üzüntüm büyük ALLAH rahmet eylesin tüm sevenlerinin başı sağ olsun.
Hasan abi CHP sevdalısıydı ondan dolayı il ve ilçe örgütlerince çok sevilir saygı gösterilirdi.herkes onu partide OĞDARLI hasan olarak tanır öyle tanıtırdı.yapılan tüm partı toplantı ve kongrelerinde mutlaka söz alır güzel fikirlerle dolu konuşmalar yapardı.Şahsı bir talebi olmazdı istekleri köyümüz gençlerimiz ve ülkemizin yüceltilmesi iş sahalarının açılması konularında olurdu.Yusufeli ve artvindeki tüm partililer onu tanır şahsına ve fikirlerine saygı gösterirdi.
ilk gençlik yıllarında birkaç yıl gurbetçilik yapmış daha sonra çalışma amaçlı dışarıya çıkmadan ömrünü köyümüzde tamamlamıştır.bundan dolayı çevre köylerdede tanınır ve ONBAŞI HASAN Olarak bilinirdi.
okuyana çok değer verir herkesin tahsil yapmasını isterdi.Ondan dolayıdırki hukukumuz 60 lı yıllara dayanıyor o yıllarda ben öğretmen okulunda okumaktaydım tatillerde benden 13 yaş büyük olmasına rağmen kebap ve arifanalara mutlaka çağırırdı.daha sonra köye öğretmen olarak gelince samimi birlikteliğimiz gelişti.benim teşvik ve desteğimlede muhtar seçilince muhtar-okul müdürü dayanışmasıyla köyümüz için çalışmaya başladık.HASAN Alan ilk okulu okumayan okuma yazmayı kendi kendine öğrenen ve 40 yaşlarında dişardan ilkokul diploması alan biriydi ama kendisini yetiştirmesini bilirdi.radyo ve tv haberlerini hazmederek dinlerdi .duyup dinlediklerini unutmazdı.matematiği yanı dört işlemi kağıt kalemsiz kafadan yapardı. Muhtarlığı boyunca tüm yazışma ve bütçe işlerini ben yaptım.ikimizinde köyümüz hakkındaki düşüncelerimiz örtüşürdü hep ne yapmalıyızı düşünürdük.yeni okulun yapışması -eski okul binasının sökülmeyip ortaokula dönüştürülmesi-sağlık evinin yapılması-savci hüseyin abinin desteğiyle köy hizmet bınasının yapılması-cami kapısındaki su kanalının yapılması-defalarca kadınlara yönelik halk eğitim kurslarının açılması -beraber gerçekleştirdiğimiz hizmetler Köyümüz ylunun yapılıp iyileştirilmesi için muhtarlığı boyunca istisnasız her yıl ayda bir dilekçe verir en az 4 defada valiye çıkardık.
içi insan sevgisiyle doluydu kimseyi incitmek istemezdi.evinde bulunan herşeyi gelen gidenine ikram etmeyi severdi.arı saklardı balını herkese tattırırdı.
Köyümüzde herkes tarafındanHASAN PEHLİVAN olarak tanınan ve hitap edilen hASAN ABİ. arkasında İYİ İNSANDI ALLAH rahmet eylesin diyenleri çok olması için yaşayan ve ilişkilerini ona göre yürüten biriydi ne mutlu.
Daha 3 gün önce tedavi için artvine geldiğinde uzun bir telefon konuşması yaptık yine köyümüzden bahsettik .onunla ilgili anılarım yazmakla bitmez zaman içinde paylaşırım cenaze merasiminde bulunamama üzüntüsüyle kendisini saygıyla anıyor çok sevdiği çocuklarına eşine kardeşlerine yeğenlerine torunlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.
ALLAH RAHMET EYLESİN HASAN ABİ

NEVZAT DEMİRTAŞ
Sayfayı yazdırmaya hazırla

BİZ ÇOBANKEN

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 26 Mart 2012 Pazartesi
Konu: Gelenekler 
Çocukluğu Oğdarda yada köyde geçen bütün çocuklar gibi bizde Oğdarda yaşarken ,bütün yaşıtlarımız gibi ailemizin işlerine yardımcı olurduk.
Belki yaşımız küçük olur aklımız herşeye kesmezdi ama ;yaşımızdan büyük işler yapardık.
Mesela ;7-8 yaşlarında ki bir çocuk 80-100 körpeyi otlatırdı.9-10 yaşlarında yüzlerce davarın peşine dağlara giderdi.
10-12 yaşlarında büyür tarla koşmaya başlar oduna giderdi.
14-15 yaşlarında gurbete gider para kazanmaya başlardı.
17-18 yaşlarında artık büyür adam olurdu.Bazende evlenirdi.

1970 li 80 li yıllarda ki nesilde yaşayan çocuklar da ailenin hayvanlarını otlatmaya götürürdü.
otlak yerleri Çoç,kordiyet,Çabuk,Karataşlar di.
Otlak yerler aynı zamanda da oyun yerlerimizdi.Gittiğimiz her yeri kendimize oyun yerine çevirirdik çeşitli oyunlar oynardık.
Çoçta göl yapar yüzerdik.Lik oynar ,top bulursak maç yapardık.
Koridyette dudi dudi laper oynardık.
Kaçkalda ufacık suda göl yapar ilk yüzme derslerimizi Kaçkal Olimpiyat gölünde alırdık.
Çamların dibinde serinler ekmek yer sonra kaçkalın ağzından hersin yaylalarında ki çocuklarla atışırdık
Çabuk hem yüksek hemde güzel bir yerdi.orda da tana oynar laper devirirdik.Ara da bir karataşlara gider tanayı kotiz tutunca köyün yoluna düşerdik.
Bazılarımız tana otarır,bazılarımız boz eşek,bazılarımız katır,bazılarımız ayağı topal ineği otarırdık.

Küçüktük çocuktuk ama biz aslında büyüktük.Kendimizden büyük işleri yapardık.Çifti yenemez ama tarla koşardık.baltayı kaldıramaz ama oduna giderdik.
Sayfayı yazdırmaya hazırla

BİZ ÇOCUKKEN..........

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 19 Mart 2012 Pazartesi
Konu: Gelenekler 

Oğdar da çocukluğu geçenler uzun kış gecelerinde eğlenmek vakit geçirmek için neler yapardı acaba.
Gaz lambasının ışığında İnternette gezinirlermiydi?
Televizyonda cizgi film izlerler miydi?



En Üstte Kimin Eli:
En az dört çocuk ile oynanır. Çocuklardan biri ebe seçilir. Ebe olan "yumulur." (secde eder vaziyette yere yatar, etrafı görmemek için.) Diğer çocuklar da ellerini ebenin sırtında üst üste koyarlar. Ebeye "En üstte kimin eli?" diye sorarlar. Ebe en üstteki elin kimin eli olduğunu bilirse yumulmaktan kurtulur ve en üstte eli oian çocuk yumulur bu sefer. Bilemezse bilene kadar yumulmaya devam eder. Oyun bu şekilde sürer gider... Tabü çocuklar bazen ebe elin sahibini bilse bile, "Bilemedin işte, falancanın eliydi..." diye ebeyi kandırırlar da... Ama bu durum sık yaşanmaz.


Ayak Oyunu:
Üç dört yaşlarındaki birkaç çocuk, ayakları otaya gelecek şekilde otururlar. Oyunu yöneten kişi de çocukların yanlarına oturur. Oyunu yöneten (veya oynatan) kişi her dizede sırayla birinin ayağına eliyle dokunarak şu tekerlemeyi söyler:
"Bir birliğim/İki ikiliğim/Üç üçlüğüm/Dört dörtlüğüm/ Beş beşliğim/ Altı elek/ Demir telek/ Salla bunu/ Çek şunu..."
Çek şunu dizesi hangi çocuğun ayağına denk gelirse o çocuk oyundan çıkar. Oyun bu şekilde devam eder. En sona kalan çocuğu diğerleri döver.
Sayfayı yazdırmaya hazırla

<   11121314151617172737475767778798081828384858687888990919293949596979899100101102103113123133143153163173183193203213223   >