Ana sayfa Köyümüz Albüm Üye giriş Konuk defteri İletişim Hizmetler Dosya indirme
Konuk Defteri  

Yıllar sonra selam yazalım kale mi kiralim
   - betonkaya, 09.10.2023

Mudanya dan selamlar..

Mudanya da bahar havası yaşıyoruz..
Yusufeli hepimizi üzüyor, yüreğimizi yakıyor..
Yazın ancak geliriz o zaman da muhtemelen Eski Yusufeli sulara gömülür..
   - cmustafagumus, 24.02.2023

yeni yusufelinden selamlar. eski yusufeli yavaş yavaş sular altında kalmaya başladı bir tarih sular altında kalıyor. görmek isteyenlere arkadaşlara duyrulur.
   - sanikor, 23.02.2023

Artvinden hayırlı günler
   - Cemal Akistanbullu, 09.11.2022

Artvinden hayırlı günler değerli oğdarlı dostlar her şey gonlunuzce olsun
   - Cemal Akistanbullu, 29.05.2022




EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

Sisteme giriş  




 


Hala hesabınız yok mu? Hesap açmak için tıklayın.

Çevrimiçi  
Şu an bağlı olan kullanıcılar:
3 konuk ve 0 kayıtlı kullanıcı çevrimiçi.

Şu anda sitemizde konuksunuz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

NİHAT ALAN ŞİİRLERİ

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 16 Aralık 2008 Salı
Şiirlerimiz 
Tahnagaralılar sizde gorastunuzmı

Kaç senedir mevsiminde gitmedim
Meyvesini çok severdim tatmadım
İsmini sizlere yad etmedim
İsmini bilir TAHNAGARALILAR
Kar yağmadan önce beklemez bizi
Ağzına koyarsın andırır buzu
Yemek için beklemeliyiz ügzü
Kışa doğru yetişir TAHNAGARALILAR
Fazlasını kimseye satmadım
Civar köylerde varmı gitmedim
Birkaç yerde gördüm tatmadım
Tadını bilir TAHNAGARALILAR
Tahnagaralılar sizde gorastunuzmı

Kaç senedir mevsiminde gitmedim
Meyvesini çok severdim tatmadım
İsmini sizlere yad etmedim
İsmini bilir TAHNAGARALILAR
Kar yağmadan önce beklemez bizi
Ağzına koyarsın andırır buzu
Yemek için beklemeliyiz ügzü
Kışa doğru yetişir TAHNAGARALILAR
Fazlasını kimseye satmadım
Civar köylerde varmı gitmedim
Birkaç yerde gördüm tatmadım
Tadını bilir TAHNAGARALILAR
Başka yerde belki tutmaz
Tutsada meyve etmez
Yiyen bir daha unutmaz
Unuttunuzmu TAHNAGARALILAR
Yetişmesinin tutmaz ayarı
Ne güzün olur nede baharı
Çiçekte olur yaz ayları
Kışa onunla girer TAHNAGARALILAR
Karın üzerine dökülür
Meyvesi kırmızı olur
Adı nasıl unutulur
Hatırladınızmı TAHNAGARALILAR
Tahnagara ona mekan
Dibine sarmıştır diken Olmazmı üstüne çıkan
Toplayalım TAHNAGARALILAR
Ona hizmet eden yoktur
Yıllamaz meyvesi çoktur
Görenler der ne bolluktur
Gorastınızmı TAHNAGARALILAR
Sözüm yabana atmayın
Tez gelin unutmayın
KIRKAT yemeden gitmeyin
KIRKAT bu TAHNAGARALILAR
Bu yıl da yiyemedik KIRKAT'ı
Lütfen bozalım diyeti
Dinleyin şu Nihat'i
Buluşalım TAHNAGARALILAR

Gönderen:: nihatalan







TANI GÜNYAYLA KÖYÜNÜ
Bilemem söze nasıl gireyim
Sizlere köyümden bilgi vereyim
Fazla detayına inemiyorum
İğneden ipliğe nasıl bileyim
Çevreyi göreceksen in arabadan
Köyünü tanımaya başla buradan
Değeneksiz gitme yokuştur yolu
Araba yolu yok devam patıkadan
Bağları geçince görünür Şiker
Bütün güzelliğini önüne döker
Köyüm için çok değeri vardır
Yeri olan sebze meyvesini eker
Şiker'in etrafı çevrilmiş taşla
Günyayla Köylüsünü saklayan kışla
Yazın su nöbetine gidilir
Konaklamak için gelinir kışla
Çık kurundüzüne gör Çakıyıt'ı
Bacalar çalıdır yok kiremiti
Artık kimse uğramaz oldu
Bozulmuş oranın her teşkilatı
Anlatmakla bitmez güzelim Şiker
Bir yanı Carbasan bir yanı Hoşmukar
Geçip girelim köyün yoluna
Bizi bekliyor büyük zorluklar
Hebonun Bağı'ında ayrılır yollar
Sağında köy yolu solda mezralar
Birazcik burada mola verelım
Köy istikameti rampadır zorlar
Ylcu hazırladınmı emanetini
Unutma Şiker'in Çiyapart'ını
Birgün sende ölüp gidersin
Hatırla orada yatan atanı
Mezarlığın üzeri Taş Başı
Oturup bakarsın Şiker'e- karşı
Birde tarıhı eser saklar
Yan tarafta Kilise Taşı
Devam ederseniz eğridir yollar
Kısa kısa keik vıraj verirler
Mesafesi fazla uzun değildir
Nokta koyar Çift Ardiçlar
Yanıbaşında Kandagara
İki hane yerleşmiştir buraya
Yavaştan ilerleyip gidelim
Üzüm toprağına gelinir KALO'ya
Pohmiçe'den sonra Demirli Kürün
Su içmek için biraz oturun
Yolun yarısıdır dinlenin dostlar
Eyüp Hafız Dayıyı hatra getirin
Çıkıp bakarsın Taparta
Tarlalar hep çıkmış korta
Birkaç aile vardı göçtü
Şevket yatar ambarda
Dilek ağacı Çullu Panta
Her geçen vurmuş bir balta
Üzerinde çul çaput sallanır
İliştir sende bir bez parça
Ermiş değil o bir ağaç
Dök içini derdini aç
Dilekler kabul olurmuş
Bana göre batıl inanç
Toprağı çok verimli
Hava geçerse yağmurlu
Bahsettiğim Tahnagara
Kimse kalmıyor devamlı
Tahnagara seyran yeri
Bakar görürsün her yeri
Köyü arkasına almış
Göstermez Samele Sırtları
Biraz burada bekleyin
Köyü sonraya saklayın
Her tarafı gezemeyiz
Buradan bakıp yoklayın
Alırsın bir kameryı
Çekersin dağı dereyi
Dönelim yol ayrımına
Hatırlayalım geriyi
Herkes inemez Opo'ya
Patıkadan çık İbo'ya
Oğnut'ları görmek için
Geçelim Künçül Tepe'ye
Geçit vermeyen Çalkar'ı
Kara Pıkal Sarı Taşlar'ı
Carbasan Çapo'dan sonra
Taşkurunu Hanzın Sırtları
Ginkalonun bereketi
Artık gitti kerameti
Güzelim bahçe bağları
Konçogıl de terk etti
Cabağet taşın başında
Sırtlar onun yokuşunda
Aho Eküter bizimdir
Avazan'ın birazı komşuda
Lükeset'in Panta'sı boldur
Kirtiyit'in dütü baldır
Kiraz yemek istıyorsan
Gocoğet'ten sepet doldur
Yaylayı andırır Gezlor
Orman içinde duzlar
Piknik yapmaya git gör
Yetişince kırazlar
Kortel'den Urut'a
Dönelim Arka Sirta
Merabake piknik yeri
Masa yok serersin korta
Hozanlar'dan Sanıkor'a
Aknal'dan Başnıkora'ya
Yazmakla bitiremeyiz
Sıkışmaz her yer buraya
Bayır bacak hep kaldı
Artık kapasıte doldu
Uzadı kısa keselim
Kafamız ambalaj oldu
Nasatğave eser durur
Sırta çıkan köyü görür
Şükür kavuşturana deyip
Diline dua tuturur
Köyümü süslüyor duzlar
Çapa yapar gelin kızlar
Kışın kayak kayılır
Ekinler boy verir yazlar
Artık olmaz yayla goçu
Sadece biçerler çoçu
Gençler köyden gidince
Yaşlılar neylesin Maçı
Yasak'ta piknik yapılır
Pikal ocağa atılır
Temiz Orman havasında
Yorgunluk sıtres atılır
Ketevet Kirazalan hududu
Kordıyıt'ta oynardık Dudu
Birgüne biçip kurutulur
Kalkar Çayırların ötü
Kaçkal'da işlenmiş taşlar
Çabuk'tan sıradağ başlar
Dağın ötesinde kalır
Başıdık Kurun Karataşlar
Acıbayır Büyük Dere
Geçelim Orta Bayır'a
Haziran ayı içinde
Gelinir Dağa Seyır'e
Akşamdan hazirlık olur
Şenlikler çok güzel olur
Bir yanda oyun oynanır
Bir yanda kebap vurulur
Neşeli dönülür köye
Araba yok herkes yaya
İçmeden gitmek olmaz
Uğra Çaro'dakı Su'ya
Adım sorarsanız Nihat'im
Dörtlüklerle Köyüm anlattım
Fikra Masal'mı yoksa Hikaye
Şiir yazdığımı zannettim

7-MAYIS-1997 -ÇARŞAMBA
OKUYANLARA TEŞEKKÜRLER epey kafa şışırdım
'

Gönderen:: nihatalan









































DEVLET MEMURU
Kayıp etti kimliği işe girince
Memur olup takım elbise giyince
Biraz kendine çeki düzen verince
Adama bak dediler Devlet Memuru
Her zaman köye gidemez
Türne tatılı hayal edemez
Kendisi aç sadaka veremez
Bakıma muhtaç Devlet Memuru
Nice zorluklarla işe ulaşır
Dakıktır saat gibi çalışır
Ne siyaset yapar ne polıtıkaya karışır
Sandıkta aranır DevletMemuru
Aybaşı gelmeden hesaplar yapar
Ne para kalır ne hesap tutar
İdamlıklar gibi ipleri kopar
Sitresten yıkılır Devlet Memuru
Gürürlüdür kimseye boyun eğmez
Parsı olmıyanın hatrı sayılmaz
Memur olmıyanlar halını bilmez
Yağıyla kavrulur Devlet Memuru
Tefeci çeteci alıp gidince
Çalışmadan yıyenleri görünce
Açlıktan ölenleri duyunca
Halime şükür der Devlet Memuru
Durum vaziyet böyle olunca
Evde ailesi hesap sorunca
Birde amirden azar görünce
Ozaman kahrolur Devlet Memuru
Yazdıklarıma gücenmek olmaz
Çalışan ezilir göze giremez
İki yüzlülerden meydan bulamaz
Derece için uğraşır Devlet Memuru
Aylık gelirim maaşım dıyor
Soğan ekmeğe talım ediyor
Konfeksiyon kasaptan uzak duruyor
Açtır açıktadır Devlet Memuru
Alışveriş yaparken çok araştırır
Seyyar satıcıları dolaştırır
Pazarda eskileri karıştırır
Yeni giyemez Devlet Memuru
Lüks dairelere maaşı yetmez
Dübleks daire villayi hayal etmez
Lojmana girmeye derece yetmez
Ahşap evi zor bulur Devlet Memuru
Damla akar çatı onarılmamış
Banyo teşkilatı hıç kurulmamış
Yıkık tuvaletten eser kalmamış
Çürüyüp gidiyor Devlet Memuru
Birkaç kelimeyle sorunlar bitmez
Fatura kabarır suları akmaz
Elektrikli olana elini tutmaz
Mum ışığında ötürür Devlet Memuru
Oy verdikleri tepeden bakar
Kendi maaşlarında elleri kalkar
Bize sira gelince Meclısten çıkar
Para yok der onlar Devlet Memuru
Lanetler yağdırır herkes düzene
Kime dert yansan derki bize ne
Bakılmaz oldu memurların yüzüne
Altıyüzelliyediye takılır Devlet Memuru
Yazdıklarım belki abartılıdır
Biraz acı ama haklıdır
Böyle olması kimin kabahatıdır
Araştırma yapamaz Devlet Memuru
Soran olursa kimin eseri
Ne deliyim ne de serseri
Haykıramayıca içinden gelen sesleri
Kaleme dökmüş Devlet Memuru

25-4-1997-CUMA 2.Bölüm



25-04-1997-CUMA

Gönderen:: nihatalan























KÖYÜM
Ekonomık şartlar planı bozdu
Bu şartlar altında geçinmek zordu
Birazda paranın hatırı vardı
İşe girince ayrıldık KÖYÜM
Ekerim tarlayı vermez emeğim
Köyümün dışında buldum ekmeğim
Köyümün hasretiyle yanar yüreğim
Geçinebilmek için ayrıldık KÖUÜM
Rakım yüksektir bitmez sorunu
Sekiz ay açamayız yolun karını
Hasta çıksa nasıl olur durumu
Düşünerek mecbur ayrıldık KÖYÜM
Saymakla bitmez ki sorunların
Uzun süre kapalı kalır yolların
Ağustosta ancak açar güllerin
Kışlar ağır geldi ayrıldık KÖUÜM
Doğa güzelliğin harıkulade
Dillere destan olur her yerde
Güzelliğin bulamadım şehirde
Hayat şartları ayırdı KÖYÜM
İşe girince gelemez oldum
Gelip gidenden haberin aldım
Bayramdan bayrama ziyarete geldim
Çevreyi görmeden ayrıldık KÖYÜM
Senede bir geliyorum tatile
Anlatamam seni birkaç satırla
Çocukluğumdan kalan hatıra
Çok ama mecbür ayrıldık KÖYÜM
Mecbüren ayrılmak zor geldi bana
Ayrı kalsam da bağlıyım sana
Bayrama geldiğimde bu sene
Bir hafta içinde ayrıldık KÖYÜM

28-4-1997-PAZARTESİ

ÖZLEM 1997
Dört yılda bir şenlik yapalım dedik
Adı ÖZLEM olsun diye karara vardık
Avrupaya bile haber yolladık
GÜNYAYLA KÖYÜ'nde buluşmak için
Özlem gidermek için geldik sılaya
Ne Dağ seyrine gidilir nede Yayla'ya
Geleneklermizi bir bir koyalım sıraya
Gelelim geleneklerimizi yaşatmak için
Gelelim ki örnek alsın yeni nesil
Devam etsin unutulmasın töre usul
Kim nerede ne yapıyor durumu nasıl
Gelelim köyümüzde konuşmak için
Anlatalım çocuklarımıza gelsinler Köye
Ziyarette bulunsunlar toprağa suya
Küskün kalmasınlar ataya soya
Gelelim soyumuzu tanımak için
Onlarda anlatsın torunlarına
Açık olsun herkesin yorumlarına
Çözüm bulalım Köyün sorunlarına
Gelelim Köyümüzü geliştirmek için
Imkansızlıklar uzağa atmış olsa da
Yıllardır Köyünden kopmuş olsa da
Her sene değil dört yılda bir olsa da
Gelelim Köyümüze görüşmek için
Atalarımızın mekanı buradır bizim
Her fırsatta ziyarete gelmemiz lazım
Eğer dıyorsak OĞDAR'da özüm
Gelelim özümüze kavuşmak için

29-4-1997-SALI

Gönderen:: nihatalan






NİHAT ALAN ŞİİRLERİ | Hesap Yarat/Giriş Yap | 0 Yorum
Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden sorumlu değiliz.