OĞDAR DAĞLARINI ÖZLEDİM Yayın tarihi: 23 Aralık 2008 Salı, 684 kez okundu. Konu: Şiirlerimiz  şiir:Nihat Alan Anlatılan köy müntıkası Başka zamana kalsın ötesi Gözümün önünde her köşesi Her şeyiyle OĞDAR'ı özledim Herşeye şahıt samele Konuşabilse gelse dile Doğduğum ev yakındı yola Sameledeki evi özledim Köye toplanırız yazları Unutmak olurmu duzları OĞDAR yetiştirdi bizleri OĞDARLILARI çok özledim Lahana patates yıyorum Banamısın demiyorum Çavdar ekini gormuyorum Çavdar tarlalarını özledim Tepili olurdu harolar Üst üste yığılı çuvallar Sıra sıra değirmenler Değirmende yatmayı özledim

Malın önüne gitmeyi
İtleri kış kış etmeyi
İt çakışı seyretmeyi
İt çakışlarını özledim
Kavruş ile Mano vardı
Buluşma yeri değirmenlerdi
Birbirlerini hıç sevmezlerdi
Ğırlamalarını özledim
Yaramazlık eder çocuklar
İtleri birbirine kışkıllar
Havada oynar değenekler
Gurultulu hayatı özledim
Çocuklar rahat durmazdı
Yakına kimse giremezdi
Değenekte dinlemezdi
Kuyruktan çekmelerı özledim
Herkes korkardı nedense
Yanlarına giremez kimse
Beklerdik yeniden tutsa
Seyretmeyi özledim
Köyden bakmayı Çabuga
Çıra kokar Kaçkalda yunga
Çayı dökerdik demluga
Kırlı demlugı özledim
Topluca çayırları biçmek
Yormazdı o zaman kaçmak
Bağırarak ara geçmek
Çunğur oynamayı özledim
Kordiyitta dana toloğ
Durmıyer bizim kıtıkloğ
Geri gelmez ki çocukloğ
Çocukloğumu özledim
Kalmadı eski modeller
Bir bir yıkılır dudular
Poşa yeri kordıyitler
Dudu oynamayı özledim
Hasır serili sediri
Kordıyitte poşa çadiri
Şadra elekli elleri
Poşa görüntülerini özledim
Güzden güze sarar köyü
Sankı bakan ister oyu
Değişmez poşanın huyu
Poşa kovalamalarını özledim
Doldurmak için kulekleri
Sayar durur dilekleri
Yorulmazdı poşa bilekleri
Poşa laflarını özledim
Düzayaktı kordıyitin yolu
Tükenmez poşaların feli
Sinek diye yutturur fili
Poşa dillerini özledim
Kordıyitin dar mekanı
Güzün biçerler ekini
Çekerdik kordıyitin dikini
Kodıyıtte havuzu özledim
Yıkılmış kiremithane
Yukarısı yasak her sene
Çabuk görünüyör bana
Çabukta molayı özledim
Kaçkalın yanı lodloğ
Arka tarafta budağloğ
Azmı dinamit patlattoğ
Ses yankılarını özledim
Gavanloğtan es geçerdik
Davalı sudan içerdik
Kopoğloğta çökerdik
Mola yerlerini özledim
Karataşlarda ötürürdük
Ziyarete gelenleri görürdük
Kaymaklı ekmeklerini yerdik
Karataşları özledim
Ziyarete gelenlerin kızları
Siyah peçe kapalı yüzleri
Peçe altından süzerler bizleri
Anlamlı bakışlarını özledim
Azmı davar otardık
Başıdıkkurunda yatardık
Yırmıbeşinde bitirdik
Çobanlığımı özledim
Başıdıkkurunde çok yattım
Hergün uyumaktan bıktım
Terledim soğuk su çektim
Tilki düzünü özledim
Adres büyük dere bize
Çıkarız ağzdakı düze
Sor oradan bakan göze
Bakılan yerleri özledim
Dikinedir ortabayır
Yarıdan yukarısı çayır
Tilki mağaradan bağıyer
Tilki kaçışlarını özledim
Gözeler güneye bakar
Bizim hudutlardan çıkar
Suları Kivi'ye akar
Gözelerin suyunu özledim
Büyük sırt küle gibidir
Yaylalar önün dibidir
Kivi'nin yatağı yambegidir
Kuş bakışlarını özledim
Deli otlardan inmezdik
Kurunlara pek girmezdik
Dağ peyniri toplar yemezdik
Taşloğ malun sinekliği
Karışır hodun inekliği
Tutulur atın binekliği
At binmeyi özledim
Kurunlarda yatardı öküz çobanı
Başıboş bırakırlar malın ögünü
Dağa pek girmezdi yabanı
Sakulpetten aşan yolcuyu özledim
Çadırlar kaldı geriye
Külübede konaklasın devriye
Çukurların ağzından baktım çevreye
Yatağın önünde suyu özledim
Yatağın önünde çobanın suyu
Çukurların ağzından görürüz köyü
Evliyaya uzanır gilanın yolu
Evliyanın tepelerini özledim
Gilanın gerisinde vardır kapartlar
Önü uçurumdur düşenler patlar
Sazvene ile arasında gezer ülkeklikler
Ülkekliklerin sesini özledim
Çaroya doğru geçelim hala
Soğuk suyla ciğerlerin çalkala
Her babayiğit inemez pıkala
Çaronun yamaçlarını özledim
Çaronun suyu akar buz
Çatlatırdı kavun karpuz
Çaroya çıkıpta her yaz
Peynir ekmek yemeyi özledim
Hasreti çektik sineye
Bu yıl olmadı seneye
Kafa koyamazdık sanıye
Çaronun suyunu özledim
Ekin geç yetişir Garnutta
Öküz yatardı Balıkortta
Çegilleri bekledik umutla
Çegillerdeki geceleri özledim
Sabahlara kadar yağmur yağardı
Soğuktan birşeye elmi değerdi
Anam keçileri sağardı
Çadırda yatmayı özledim
Yayla anıları var daha nice
Yerleşene kadar olurdu gece
Uykuda zil seslerini duyunca
Zil sesiyle uyumayı özledim
İzdirap dluydu aşağı yayla
Çobanlöğa gittik sırayla
Köpeğin yoksa davarı hayla
Davar haylamayı özledim
Bayır bacağı gezdik tükettik
Davarları ağıla kapattık
Gece yarısınde panıkle kalktık
Uykum bölünen geceleri özledim
Tarla yamaç yağmurda tutmaz sırıklar
Ağılı çakmayınan durdu bilekler
Boşa gitti bizim bütün umutlar
Dereden sırıkları toplamayı özledim
Ağıl yıkılıyor davar durmuyor
Takna kayıyor kazığa vurmuyor
Aklıma başka fıkır gelmıyor
Gece köye yolculuğu özledim
Yayla vardı ama süt taşınırdı
Gugum omuzda yola duşulurdu
Çok cefalı günler yaşanırdı
O cefalı günleri özledim
Güğüm omuzdfa yorulur kollar
Karanlık basınca görünmez yollar
Değirmenlerde uğranır sular
Aklıma gelmeyen herşeyi özledim
Neylerim beton şehiri
Malı davarı nahırı
Çıro kokan ahırı
Herşeyile köyümü özledim
Fazla uzattık bız bu işi
Değirmenler köyün girişi
Nihat atmamladı dönüşü
Gezemedim dağ taşı özledim

Gönderen:: nihatalan