OĞDARI ANLATMAK...

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 01 Ocak 2009 Perşembe
Şiirlerimiz  ŞİİR:Nihat Alan

BEN BİRŞEYLER ANLATIYORUM;

Yanlış olmasın bir tarife yolluyorum
Anlatılanlardan ben böyle biliyorum
Asıl konuya hemen giriyorum
Sade bir köylü yaşantısını anlatıyorum

Kimin neyini denetliyorum
Bazı gerçekleri kanıtlıyorum
Herkesin yeni yılını kutluyorum
Ben birşey anlatıyorum

Yer yokmuş gibi bir eve dolmuşlar
Soyalarla evi ikiye bölmüşler
Arka tarafa mal melali koymuşlar
Atalarımızın yaşantısını anlatıyorum

Anlamadım bunun neresi doğrudur
Banyo yeri ahpunluğun yoludur
Bu nasıl inanç nasıl görgüdür
O zamanın cahilliğini anlatıyorum

Çok eskiden köyde özel odalar yoktu
Banyo yerkeri köylerde ahpunluktu
Öyle başımdan akacak hangi musluktu
Soğuk sularla çımanları anlatıyorum

Kalabalık içinde üst üste yatıyorlar
Birbiri peşine nasıl çocuk yapıyorlar
Ahırda sıra yoksa merekte çımıyorlar
Kulak dolma duyduklarımı anlatıyorum

Banyo niye olmasın evin bir köşesinde
Yeni evli çiflerin bağ vurmuş neşesine
Tuvaleti yapmışlar harmanın uç başına
Varlık içindeki yoklukları anlatıyorum

Evde içiçedirler gece karanlıklarınan
Anne babanın işi hep zorluklarınan
Anarahmına girer binbir zorluklarınan
Eski zamanın yaşantısını anlatıyorum

Öyle istesen de olmaz hışmınan
Banyo dersen ahpunluğta teştinan
Tuvalet dışarıda harmanın başıynan
Evliliğin mahsumluğunu anlatıyorum

Boş durmaz işi ot odun meşelerle
Doğum beklenir sevinç neşelerle
Dokuzayongün gelir endişelerle
Doğumdakı zorlukları anlatıyorum

Bu kadar yükle düşük olmasa
Anarahmında özürlü kalmasa
Eğer başına gelecekleri bilmese
Niçin ağlıyor onu anlatıyorum

Bazen sıkışınca gelirler tez
Doğunca sarmaya bulunmaz bez
O zaman icat edilmemişti kuvez
Doğarken ölümleri anlatıyorum

Ebe mebe yok kocakarıynan
Özel bezi yok varsa entarıynan
Bütün hayatları zorluklarınan
Bazı imkansızlıkları anlatıyorum

Çoç gezerken elinde çubuğu
Ninni dinlerken seyredir çabugu
Anne kucağında çalmış düdüğü
Bu dünyaya bakışını anlatıyorum

Çocuk arkalarında işe koşarlar
Çocuk ağladıkça onlar coşarlar
Bazen arkada çocukla düşerler
Çocuklu anaları anlatıyorum

Evlenenler birbiriyle yarışmış
Kaçanlara kovalayanlar ulaşmış
Baba olup çoluk çocuğa kavuşmuş
O zamanların karışıklığını anlatıyorum

Analar yanlız eşleri yoktur
Gürbete çıkmış yollar uzaktır
Hoca sineğçı bulunmaz doktor
Hastaların çaresizliğini anlatıyorum

Köyden hastaneye yol bulunmaz
Acıl olsa da bir haftaya gelinmez
Ölüp gitse haber bile alınmaz
Sahıpsız kalan mezarları anlatıyorum

Adamı varsa çıkar gürbete
Derlerki su taşıttırırız mörbete
Yetim ise katılmıştır irgata
Anasız babasız çocukları anlatıyorum

Tarıhını tam net bilmiyorum
O eski kafalar açıldı dıyorum
Büyüklerimize şukran duyuyorum
Ben altmış öncesini anlatıyorum

Anlattık hep eksik yanlarını
Bazılarının belki açtık anılarını
Şukur gördüğüne bu günlerini
Yakınlarımdan duyduklarımı anlatıyorum

Artık konuyu bıraz açalım
Yetmişten sonra olanlardan seçelim
Yetmişdörtte OĞDAR'ayolla geçelim
Yetmişdörtte yol çıktığını anlatıyorum

Gün geldi insanlar medenileşti
Evlere banyo tuvalet yerleşti
Çamur sokaklar hep betonlaştı
Köyden göçenlere köyü anlatıyorum

Bizler uzun aralarla gelirsek
Gelipte birkaç hafta kalırsak
Baba toprağı deyip hasret alırsak
Çocuklar uğramaz onu anlatıyorum

Çocukların doğum yeri OĞDAR'ın dışı
Onun için beni aldı endişe
Anlam veremedim köyden kaçışa
Anlayan anladı onu anlatıyorum

Yetmiş seksen arası değişti düzen
Çok olurdu yıl başında kadı gezen
Sanmayınkı OĞDAR'lı NİHAT ozan
Kafamda birikenleri anlatıyorum