Ana sayfa Köyümüz Albüm Üye giriş Konuk defteri İletişim Hizmetler Dosya indirme
Konuk Defteri  

Yıllar sonra selam yazalım kale mi kiralim
   - betonkaya, 09.10.2023

Mudanya dan selamlar..

Mudanya da bahar havası yaşıyoruz..
Yusufeli hepimizi üzüyor, yüreğimizi yakıyor..
Yazın ancak geliriz o zaman da muhtemelen Eski Yusufeli sulara gömülür..
   - cmustafagumus, 24.02.2023

yeni yusufelinden selamlar. eski yusufeli yavaş yavaş sular altında kalmaya başladı bir tarih sular altında kalıyor. görmek isteyenlere arkadaşlara duyrulur.
   - sanikor, 23.02.2023

Artvinden hayırlı günler
   - Cemal Akistanbullu, 09.11.2022

Artvinden hayırlı günler değerli oğdarlı dostlar her şey gonlunuzce olsun
   - Cemal Akistanbullu, 29.05.2022




EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

Sisteme giriş  




 


Hala hesabınız yok mu? Hesap açmak için tıklayın.

Çevrimiçi  
Şu an bağlı olan kullanıcılar:
6 konuk ve 0 kayıtlı kullanıcı çevrimiçi.

Şu anda sitemizde konuksunuz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

NİHAT EMİ TOPTAN ŞİİRLER:2

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 17 Ekim 2009 Cumartesi
Şiirlerimiz 
GENYA

Açtım pencereleri baktım genyaya
Sanki farklı bir yerden inmiş dünyaya
Şükürler olsun dedim yüce Mevlaya
Bakınca yüreğim ferahlaıyor GENYA

Rengarenk yapraklar köyüm andırır
Köyüme hasretimi birazcik dindirir
Güzelliği benek benek kondurur
Süslenerek kışa hazırlanmış GENYA

Sabah seheriyle bakıp seyir eyledim
İçimden çok güzelsin diye söylendim
Solgun görünüşüne fena vuruldum
Sonbaharda birbaşka güzelsin GENYA

Hasta bir canlının son çırpınışları
Uçuşan yaprakların andırır kuşları
Beyazları giyince ağaçların kışları
Hacdaki mumınleri andırır GENYA

Her çeşit ağacın var dal dalı basmış
Çığa heyelana engel önünü kesmış
Fırsatçı beynamazlar da traşı basmış
Dim dik ayakta duruyorsun GENYA

Nasılki sahıp çıkıyorsun öz malına
Değişme ormanları dünya malına
Miliyarları vaad etseler Nihat ALANA
Senin güzelliğine değişmez GENYA

N İ H A T A L A N

*09*10*2009 *C U M ATÜRK KADINI
Türk kadınının işleri
Giyim kuşamdır duşleri
Görmezmi akan yaşları
Uyan artık Türk Kadını

Giyim kuşama fazla düşme
Sadece yemekle uğraşma
Boşuna ateşlerde pişme
Kır kabuğunu Türk Kadını

Özgürlüğün ilk sırayı alır
Giyim kuşam sonradan gelir
Mücadelesiz hep böyle olur
Mücadeleni yap Türk Kadını

Ne allan ne de pullan
Gerçeklere doğru yollan
Verilen hakları iyi kullan
Hakkının ara Türk Kadını

Anlams takıp takıştırma takıları
Ne yapacaksın kaban kürkleri
Madem ki vardır insan hakları
Kendini savun Türk Kadını

Ne kaban iste ne de kürk
Sana gerekli olan özgürlük
Bazı haklar verdi Atatürk
Bunları kullan Türk Kadını

Düşme yobazların peşine
Susmak gelir onların işine
Haydı artık geç iş başına
Görev bekliyor Türk Kadını

Ne fazla gül ne de ağla
Evinde de huzuru sağla
Sonucu hep tatlıya bağla
İyi düşün Türk Kadını

NİHAT ALAN
*02*06*1997 PAZARTESİ

HAVA RAPORU

Sabah dedim bildireyim sizlere durumu
Pencereden bakıp yazdım gördüğümü
Alçakları sarmıştı dumanın kördüğümü
Bu yüzden yanıltı bugünki hava raporu

Erkenden bilgilendirmek istedim sizi
Bakınca dağların etekleri yanılttı bizi
Evden bakınca görünmuyor gökyüzü
Sağlıklı gelmedi bugünki hava raporu

Hata oluşuyor yazmak acele olunca
Durumu fark ediyorum işe gelince
Hemen düzeltim karışıklığı görünce
Dedim yeniden vereyim hava raporu

Bugün hava açık güneş yayıldı
Bir günümüz yine sıcak sayıldı
Kış geliyor kazak paltolar giyildi
Sizleri yanıltmasın hava raporu

Herkese dilerim sağlık ve sihat
Gönuller tutulsun hoş ve rahat
Artvin'den haberdar eder Nihat
Harada hatalı olsada hava raporu

NİHAT ALAN *08*10*2009*
P E R Ş E M B E

ÇOCUKLAR

Sabahlara kadar otursan uyumaz
Ana babasının gözünde büyümez
Hariketleri çok sevimlidir doylumaz
Büyüklerine karşı cocuktur çocuklar

Beşiğe koyarsın el kolunu sallar
Ellerini bağlasan da gözleri güler
Hal hareketiyle gündemde kalır
Hiç aklımızdan çıkmaz çocuklar


Anlatınca deriz vay akıl küpü
Saklasan bulur en küçük çöpü
Sohbete dalarsan yutarsın hapı
Soru yağmuruna tutar çocuklar

Her gördüğüne sorarki bu ne
Sakın olaki deme sus sana ne
Şikayet ederler baba-annene
Büyükleri bilge sanar çocuklar

Daima büyüklüktedir gözü
Aklında tutar dinlediği sözü
İsterizki hiç ekşimesin yüzü
Evlerin solmayan gülü çocuklar

Geçim derdi yok gezerler avare
Sohbete girer sankı aynı devre
Sevdirirler kendilerini her sefere
Kızgın ateşi söndürür çocuklar

NİHAT ALAN * 07*10*2009*
*Ç A R Ş A M B A*


YOLU

Zamanı gelmeden insan tanınmaz
Pantolon giymekle adam olunmaz
Yüzüne sitarır ama niyeti bilinmez
Bu insanları tanımanın varmıdır yolu

İş hitamına gelince çıkar meydana
İğne batsa derki: kasıt vardır cana
Sanki havadan düşmüşlerdi cihana
Zordur böyle insanlarla idare yolu

Komşunun ton malı gitse ona aldırmaz
Kendinin çürük malına toz kondurmaz
Konuştuğu ceviz kabuğunu doldurmaz
Toplumdan uzak tutmaktır onların yolu

Aslında farkındadır bütün olan bitenin
Kabahat adam deyip topluma katanın
Yoldan faydası vardır her aklı yetanın
Aklına başına koymaktır yok başka yolu

Yol medeniyet uygarlıktır insanoğluna
Ayda yıldızlarda gezer baksana eloğluna
Bizimkilerin yaptığı anlamsız gariplığına
Var mı anlatmanın başka türlü bir yolu

Zaman kısıtlı detaylara giremidim
Sebebi nedir kendim soramadım
Nihatım ben yoldan zarar görmedim
Bizim yerlerden geçenin yok mu yolu

NİHAT ALAN *07*10*2009
ÇARŞAMBA


ÇEVREMİZİ KORUYALIM

Temizlik imandan gelir
Tüm insanlar bunu bilir
Pisletmezsek temiz kalır
Çevremizi koruyalım

Yerlere çöp atmayalım
Poşetlere toplayalım
Çevreyi kirletmeyelim
Çevremizi koruyalım

Poşetleri kapayalım
Güzelce paket yapalım
Götürüp çöpe atalım
Çevremizi koruyalım

Evin gibi bil her yeri
Tabiata ver değeri
Doğa insanın ciğeri
Çevremizi koruyalım

Dağınık çöp bozar sağlık
Zarar görür tüm insanlık
Toplumda yaratır hastalık
Çevremizi koruyalım

Temiz tutunca herkes
Her taraf olur nefis
Rahatça alırız nefes
Çevremizi koruyalım

Temiz olan hep sevilir
Toplum içinde övülür
Pislikten doğa bozulur
Çevremizi koruyalım

Kimseye olmadan minnetin
Temiz tut memleketin
Bozulmasın doğa cennetin
Çevremizi koruyalım

NİHAT ALAN


SEL FELAKETİ
Bazen aylarca bekleriz
Yalvarırız rahmet deriz
Uğruna kurban keseriz
Karşımıza çıkar sel felaketi
Başlangici hiç belli olmaz
Sen yalvarsan da gelmez
Bildiğinden de geri kalmaz
Canları alıp gider sel felaketi
Bazen zamansız akmıştır
Mahsum canları yakmıştır
Uykuda karşımıza çıkmıştır
Habersizce sel felaketi
Dağa bayııra bol bol düşer
Göl göletleri yıkar da aşar
Bazen dereler dolar taşar
Engel tanımaz sel felaketi
Sis olur çok duman sarar
Sanmayın hep aynı karar
Çevreye verir büyük zarar
Tedbir almayınca sel felaketi
Ses verir devleşip kükreyince
Zararsıdır derelere girmeyince
Bahane aranır tedbir almayınca
Yolundan çıkmaz sel feleketi
Başkasıyla paylaşmaz aynı yatağı
Yanlız yurur asla istemez ortağı
Yakınına yapmasan bahçeyi bağı
Sana sebep olurmu sel felaketi
Bazı gözleri de para bürümüş
Derelere niçin evler kurulmuş
Cahillik başını almış da yürümüş
Cehalette yakalar sel felaketi
Canımıza malımıza veriyorsak değeri
Çok iyi düşünülmeli güzergah yeri
Evlerden yollardan uzak tut nehiri
Davetiyesiz mısafır sel felaketi
Tabıki topraklar susamış suya
Toprağa yağmaz içipte doya
Kararsızca yağar şehire köye
Felaketlere yol açar sel felaketi
Dere yatağında ev ateşe körüktür
Böyle cahillane çok evler sönüktür
Ne yazacağım şaşırdım içim bürüktür
Ne yapacağı belli olmaz sel felaketi
Sözüm sizleredir duyun kazara
Diri diri canlar girmesin mezara
Nihat'ın sözlerini alırsanız nazara
Bir daha can yakmaz sel felaketi
NİHAT ALAN *05*10*2009
P A Z A R T E S İ


SELAM OLSUN

Site sankı bize mal oldu
Okuyanlar ısyanlara geldi
Birazda yazılanlara güldü
Tüm dostlara selam olsun

Dağlar gezerdin sıralı
Uzaklarda kaldın çarolı
Gönüler kalmıştır yaralı
Gönüllere selam olsun

Yanlızlığa namazamı çare
Ne yapalım kalınca avare
Gezemem dağda suvare
Karlı dağdan selam olsun

Yabancı ağaçları taşlamam
Gösterişten hiç hoşlanmam
İnadina bir işede başlamam
Benden insanlığa selam olsun

Nahnaları soğuk yakmaz
Kabaklara kimse bakmaz
Fasülyelerden de iş çıkmaz
İlgilenenlere selam olsun

Dağların karı erir de gider
Şiker de kağuçu kim eder
Yaşlıya çekeceksin minder
Emektarlara selam olsun

Gece geçti yorum dardır
Yatıyorum uykum vardır
Nihat'in mekanı köydür
Gidenlere selam olsun


NİHAT ALAN *04*10*2009*PAZAR


BİRGÜN

Dostane yaklaşana uzat elini
Kıraılmasın garıbın al gönlünü
Şaşırmış olana göster yolunu
Oda doğru yolu bulacak birgün

Karşılık beklemeden iyiyliğini yap
Yardımını tanıdığına gönder hep
Herşeyde mutlaka var bir sebep
Bir yerde karşına çıkacak birgün

Ben dilencilik yapanı hor görürürm
Ne yardım eder ne sadaka veririm
Heybesini her zaman dolu görürüm
Ondan daha düşkünü gelecek birgün

Çekinmedenki beaşını yola koymuş
Derimki onlar bu işi meslek edinmiş
Yardımın eniyiysi yakınına gidenmiş
Dostluğun sevabını anlarsın birgün

Farklı fıkırler farklı insanları getirmez
Yabancıyı tanımasın helel ettirmez
Dosta yardım etsen malın bitirmez
Tababutunun kolunu tutar birgün

Son yolculuüğu hatırlatır musallat
Hakaniyette derya hocaki helal et
Tanımadığı kişiye ne demeli NİHAT
Helal olsunmi demeli görürüz birgün

GALIBA SAÇMALADIM

NİHAT ALAN *03*10*2009

C U M A E R T E S


MİLLETİMİ

SEVİNDİREMEDİM


Vazgeçemedim kötü hüyümdan
Birşeylermi geldi sana duyumdan
Kalmışın neydi benim köyümden
Bu sene milletimi sevindirmedin

Baharda yağmurdan ekim gecikti
Sebzelerin yaprağı zararlı böcekti
O hastalığı hangi güçle yenecekti
İlaç bile kullandım da öldüremedim

Tarlaya varılmaz ki yağan yağmurdan
Toprak kurumuyor kardan çamurdan
İzinler de çok sorunlar çıkar amırdan
Kendi kafama göre izin ayarlayamadım

Sanmakıı herşey el altında hazırını alır
Gübre şehirden ne zorluklarla gelir
Çapaya gittiğin zaman kurumuş olur
Şöyle rahat diplerini dolduramadım

Bir kişi olmaz kalabalık irgat istıyor
Emeklerinden bıraz feragat dıyor
Bu sene bizim işler berbat gidiyor
Zamanında mahsulum kaldıramadım

Kafaya neyi taksan onu yazarsın
Hata kimin bilmem kime kızarsın
Nihat fazla takma kafayı bozarsın
Olaylara taktım kafayı sindiremedim

NİHAT ALAN *02*10*2009*CUMA


B U S E N E

Bahardan hazırlanmış gibi sonu
Bir sonrakı sabah aratmadı dünü
Yazları bile serin geçti her günü
Güneş yüzü göremedik bu sene

Gece gökyüzü yıldız ile dolu olsa
Gündüz güneş arama karabursa
Bir turlu ayar tutmadı neden ise
Günler çok aldatıcı geçti bu sene

Hava sankı yağdı yağacak kararır dibi
Bulutlar gizliyor dağlardakı beyaz ayıbı
Her yerden esiyor sivasiz daraba gibi
Soyalar çürüyüp de döküldü bu sene

Eylül ayinda yüksek yerler beyazlandı
Sade gece değil gündüz de ayazlandı
Yapılan emekler karın altında buzlandı
Oğdarı kar hazırlıksız yakaladı bu sene

Sıradan vurdu geçti kalite seçmeden
Dalında çiçeğini soldurdu hiç açmadan
Yöncalar kaldı üçüncüsünü biçmeden
Biraz kıtlık yaşayacağız köyde bu sene

Ne güzeldir derdim köydeki hayat
Herkesi köyüne davet eder Nihat
Soğuk da olsa köydedir sağlık sihat
Başka yerde aramadım ben bu sene


NİHAT ALAN *30*09*2009*
Ç A R Ş A M B A


MHRABA

Güne mehraba dedik bu sabah
Kavaltide çorba içtim bir tabah
Hele şükür güneş geldi maşallah
Siladan gürbet ellerine mehraba

Sabah bozuk dedik hava yaniltti
Güneşi yayıp sankı kendini tanıttı
Bu soğuk de günler neyin kanıtı
Buzları çözemeyen güneşe mehraba

Aldanmam güneşe giyerim ceket
Artık kışa girmiştir bizim memleket
Siler de hazırlıklı olun heyyyy millet
Yakında kar sizlere de der mehraba

Sabah ile boş bulunduk atıp tutarım
Kalorıfer yanmaz iki yorganla yatarım
Hasretlik yazdırıyor gürbetten beterim
Oğdarlılar benden cümlenize mehraba

Yine güz geldi başlar bağ bozumu
Bana baldır Artvinimin ekşi üzümü
Artvin'den dişarı dikmem gözümü
Nihat'tan tüm okuyanlara mehraba

NİHAT ALAN *30*09*2009*
Ç AR Ş A M B A


OĞDARDA

Tarla ekilmeyince un olmaz haroda
Erken gelen kış milleti biraktı darda
Ne yapabilirsin on santımetre karda
Geçmişe bir kıyaslama oldu Oğdarda

Birkaçgün önceden dağlara kondu
Peşimizden haber geldi yasağa indi
Sabah dedilerki kar tepemize bindi
Kapı bacaları süpürüyoruz Oğdarda

Nasıl yazamam dedim bizim löbiyeleri
Erken yağan kar bayağı yaktı biyerleri
Sanmayın soğuktan kurtulur diğerleri
Soğuktan herşey motus oldu Oğdarda

Kar ile kapanmış Oğdarlıların dıyarı
Ne dömatesi kalmıştır nede hıyarı
Eylül ayında görünce onsantım karı
Ağızlar açık kalmıştır bu yıl Oğdarda

Üzün zamandir güz üzün çekerdi
Köylüler her türlü sebzesini ekerdi
Mahsül bol olunca köylü bönkerdi
Bu yıl sebzeler motus oldu Oğdarda

Kim görmüştür kaçyıldır köyde kışı
Yaz ayları köye kaçar bilen her kişi
Oğdar beğenmedi erken gelen kışı
Patatesler karın altında kaldı Oğdarda

Kisadan vermiştim fasülye örneği
Öküz yök ünüttük çifti sürmeyi
Yukarısı erken çevirdi düğmeyi
Herşey alt üst olmuştur Oğdarda

Ne güzeldir derdik salatalık dömates
Hiç düşünmedikki dünya döner ters
Karın altında panta salor soğan patates
Daha dalında vişne kıraz vardi Oğdarda

Zaten sirtimiz hiç isinmadıkı bu yaz
Eylül ayında dalında güzeldir kıraz
Bayramda bizde nasıplendik biraz
Kıraz bile kara yakalandı Oğdarda

Dört beş yıl yedik suda pişmiş misiri
Oğurlular yapardı koçanından hasırı
Bahardan belliydi souğun etkili tesiri
Son yıllar eskiyi unutmuştuk Oğdarda

Henüz başlamiştiki kışa yatırım
Kar felç edince olduk kötürüm
Ben neyi yazıp neye misal getirim
Eller bomboş kaldı bu yıl Oğdarda

Yazılacak şey çok velhasılkelam
İşi uzatamyıp da burada kalem
Nihattan okuyan herkese selam
Kar işin tadını kaçırdı Oğdarda


NİHAT ALAN *29*09* 2009*
SALI


NİHAT EMİ TOPTAN ŞİİRLER:2 | Hesap Yarat/Giriş Yap | 0 Yorum
Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden sorumlu değiliz.