|
||||||||||||||||||
Konuk Defteri
Yıllar sonra selam yazalım kale mi kiralim Mudanya dan selamlar.. yeni yusufelinden selamlar. eski yusufeli yavaş yavaş sular altında kalmaya başladı bir tarih sular altında kalıyor. görmek isteyenlere arkadaşlara duyrulur. Artvinden hayırlı günler Artvinden hayırlı günler değerli oğdarlı dostlar her şey gonlunuzce olsun Sisteme giriş
Çevrimiçi
Şu an bağlı olan kullanıcılar:
6 konuk ve 0 kayıtlı kullanıcı çevrimiçi. Şu anda sitemizde konuksunuz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz. |
NİHAT EMİ TOPTAN ŞİİRLER:2Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 17 Ekim 2009 CumartesiŞiirlerimiz GENYA Açtım pencereleri baktım genyaya Sanki farklı bir yerden inmiş dünyaya Şükürler olsun dedim yüce Mevlaya Bakınca yüreğim ferahlaıyor GENYA Rengarenk yapraklar köyüm andırır Köyüme hasretimi birazcik dindirir Güzelliği benek benek kondurur Süslenerek kışa hazırlanmış GENYA Sabah seheriyle bakıp seyir eyledim İçimden çok güzelsin diye söylendim Solgun görünüşüne fena vuruldum Sonbaharda birbaşka güzelsin GENYA Hasta bir canlının son çırpınışları Uçuşan yaprakların andırır kuşları Beyazları giyince ağaçların kışları Hacdaki mumınleri andırır GENYA Her çeşit ağacın var dal dalı basmış Çığa heyelana engel önünü kesmış Fırsatçı beynamazlar da traşı basmış Dim dik ayakta duruyorsun GENYA Nasılki sahıp çıkıyorsun öz malına Değişme ormanları dünya malına Miliyarları vaad etseler Nihat ALANA Senin güzelliğine değişmez GENYA N İ H A T A L A N *09*10*2009 *C U M ATÜRK KADINI Türk kadınının işleri Giyim kuşamdır duşleri Görmezmi akan yaşları Uyan artık Türk Kadını Giyim kuşama fazla düşme Sadece yemekle uğraşma Boşuna ateşlerde pişme Kır kabuğunu Türk Kadını Özgürlüğün ilk sırayı alır Giyim kuşam sonradan gelir Mücadelesiz hep böyle olur Mücadeleni yap Türk Kadını Ne allan ne de pullan Gerçeklere doğru yollan Verilen hakları iyi kullan Hakkının ara Türk Kadını Anlams takıp takıştırma takıları Ne yapacaksın kaban kürkleri Madem ki vardır insan hakları Kendini savun Türk Kadını Ne kaban iste ne de kürk Sana gerekli olan özgürlük Bazı haklar verdi Atatürk Bunları kullan Türk Kadını Düşme yobazların peşine Susmak gelir onların işine Haydı artık geç iş başına Görev bekliyor Türk Kadını Ne fazla gül ne de ağla Evinde de huzuru sağla Sonucu hep tatlıya bağla İyi düşün Türk Kadını NİHAT ALAN *02*06*1997 PAZARTESİ HAVA RAPORU Sabah dedim bildireyim sizlere durumu Pencereden bakıp yazdım gördüğümü Alçakları sarmıştı dumanın kördüğümü Bu yüzden yanıltı bugünki hava raporu Erkenden bilgilendirmek istedim sizi Bakınca dağların etekleri yanılttı bizi Evden bakınca görünmuyor gökyüzü Sağlıklı gelmedi bugünki hava raporu Hata oluşuyor yazmak acele olunca Durumu fark ediyorum işe gelince Hemen düzeltim karışıklığı görünce Dedim yeniden vereyim hava raporu Bugün hava açık güneş yayıldı Bir günümüz yine sıcak sayıldı Kış geliyor kazak paltolar giyildi Sizleri yanıltmasın hava raporu Herkese dilerim sağlık ve sihat Gönuller tutulsun hoş ve rahat Artvin'den haberdar eder Nihat Harada hatalı olsada hava raporu NİHAT ALAN *08*10*2009* P E R Ş E M B E ÇOCUKLAR Sabahlara kadar otursan uyumaz Ana babasının gözünde büyümez Hariketleri çok sevimlidir doylumaz Büyüklerine karşı cocuktur çocuklar Beşiğe koyarsın el kolunu sallar Ellerini bağlasan da gözleri güler Hal hareketiyle gündemde kalır Hiç aklımızdan çıkmaz çocuklar Anlatınca deriz vay akıl küpü Saklasan bulur en küçük çöpü Sohbete dalarsan yutarsın hapı Soru yağmuruna tutar çocuklar Her gördüğüne sorarki bu ne Sakın olaki deme sus sana ne Şikayet ederler baba-annene Büyükleri bilge sanar çocuklar Daima büyüklüktedir gözü Aklında tutar dinlediği sözü İsterizki hiç ekşimesin yüzü Evlerin solmayan gülü çocuklar Geçim derdi yok gezerler avare Sohbete girer sankı aynı devre Sevdirirler kendilerini her sefere Kızgın ateşi söndürür çocuklar NİHAT ALAN * 07*10*2009* *Ç A R Ş A M B A* YOLU Zamanı gelmeden insan tanınmaz Pantolon giymekle adam olunmaz Yüzüne sitarır ama niyeti bilinmez Bu insanları tanımanın varmıdır yolu İş hitamına gelince çıkar meydana İğne batsa derki: kasıt vardır cana Sanki havadan düşmüşlerdi cihana Zordur böyle insanlarla idare yolu Komşunun ton malı gitse ona aldırmaz Kendinin çürük malına toz kondurmaz Konuştuğu ceviz kabuğunu doldurmaz Toplumdan uzak tutmaktır onların yolu Aslında farkındadır bütün olan bitenin Kabahat adam deyip topluma katanın Yoldan faydası vardır her aklı yetanın Aklına başına koymaktır yok başka yolu Yol medeniyet uygarlıktır insanoğluna Ayda yıldızlarda gezer baksana eloğluna Bizimkilerin yaptığı anlamsız gariplığına Var mı anlatmanın başka türlü bir yolu Zaman kısıtlı detaylara giremidim Sebebi nedir kendim soramadım Nihatım ben yoldan zarar görmedim Bizim yerlerden geçenin yok mu yolu NİHAT ALAN *07*10*2009 ÇARŞAMBA ÇEVREMİZİ KORUYALIM Temizlik imandan gelir Tüm insanlar bunu bilir Pisletmezsek temiz kalır Çevremizi koruyalım Yerlere çöp atmayalım Poşetlere toplayalım Çevreyi kirletmeyelim Çevremizi koruyalım Poşetleri kapayalım Güzelce paket yapalım Götürüp çöpe atalım Çevremizi koruyalım Evin gibi bil her yeri Tabiata ver değeri Doğa insanın ciğeri Çevremizi koruyalım Dağınık çöp bozar sağlık Zarar görür tüm insanlık Toplumda yaratır hastalık Çevremizi koruyalım Temiz tutunca herkes Her taraf olur nefis Rahatça alırız nefes Çevremizi koruyalım Temiz olan hep sevilir Toplum içinde övülür Pislikten doğa bozulur Çevremizi koruyalım Kimseye olmadan minnetin Temiz tut memleketin Bozulmasın doğa cennetin Çevremizi koruyalım NİHAT ALAN SEL FELAKETİ Bazen aylarca bekleriz Yalvarırız rahmet deriz Uğruna kurban keseriz Karşımıza çıkar sel felaketi Başlangici hiç belli olmaz Sen yalvarsan da gelmez Bildiğinden de geri kalmaz Canları alıp gider sel felaketi Bazen zamansız akmıştır Mahsum canları yakmıştır Uykuda karşımıza çıkmıştır Habersizce sel felaketi Dağa bayııra bol bol düşer Göl göletleri yıkar da aşar Bazen dereler dolar taşar Engel tanımaz sel felaketi Sis olur çok duman sarar Sanmayın hep aynı karar Çevreye verir büyük zarar Tedbir almayınca sel felaketi Ses verir devleşip kükreyince Zararsıdır derelere girmeyince Bahane aranır tedbir almayınca Yolundan çıkmaz sel feleketi Başkasıyla paylaşmaz aynı yatağı Yanlız yurur asla istemez ortağı Yakınına yapmasan bahçeyi bağı Sana sebep olurmu sel felaketi Bazı gözleri de para bürümüş Derelere niçin evler kurulmuş Cahillik başını almış da yürümüş Cehalette yakalar sel felaketi Canımıza malımıza veriyorsak değeri Çok iyi düşünülmeli güzergah yeri Evlerden yollardan uzak tut nehiri Davetiyesiz mısafır sel felaketi Tabıki topraklar susamış suya Toprağa yağmaz içipte doya Kararsızca yağar şehire köye Felaketlere yol açar sel felaketi Dere yatağında ev ateşe körüktür Böyle cahillane çok evler sönüktür Ne yazacağım şaşırdım içim bürüktür Ne yapacağı belli olmaz sel felaketi Sözüm sizleredir duyun kazara Diri diri canlar girmesin mezara Nihat'ın sözlerini alırsanız nazara Bir daha can yakmaz sel felaketi NİHAT ALAN *05*10*2009 P A Z A R T E S İ SELAM OLSUN Site sankı bize mal oldu Okuyanlar ısyanlara geldi Birazda yazılanlara güldü Tüm dostlara selam olsun Dağlar gezerdin sıralı Uzaklarda kaldın çarolı Gönüler kalmıştır yaralı Gönüllere selam olsun Yanlızlığa namazamı çare Ne yapalım kalınca avare Gezemem dağda suvare Karlı dağdan selam olsun Yabancı ağaçları taşlamam Gösterişten hiç hoşlanmam İnadina bir işede başlamam Benden insanlığa selam olsun Nahnaları soğuk yakmaz Kabaklara kimse bakmaz Fasülyelerden de iş çıkmaz İlgilenenlere selam olsun Dağların karı erir de gider Şiker de kağuçu kim eder Yaşlıya çekeceksin minder Emektarlara selam olsun Gece geçti yorum dardır Yatıyorum uykum vardır Nihat'in mekanı köydür Gidenlere selam olsun NİHAT ALAN *04*10*2009*PAZAR BİRGÜN Dostane yaklaşana uzat elini Kıraılmasın garıbın al gönlünü Şaşırmış olana göster yolunu Oda doğru yolu bulacak birgün Karşılık beklemeden iyiyliğini yap Yardımını tanıdığına gönder hep Herşeyde mutlaka var bir sebep Bir yerde karşına çıkacak birgün Ben dilencilik yapanı hor görürürm Ne yardım eder ne sadaka veririm Heybesini her zaman dolu görürüm Ondan daha düşkünü gelecek birgün Çekinmedenki beaşını yola koymuş Derimki onlar bu işi meslek edinmiş Yardımın eniyiysi yakınına gidenmiş Dostluğun sevabını anlarsın birgün Farklı fıkırler farklı insanları getirmez Yabancıyı tanımasın helel ettirmez Dosta yardım etsen malın bitirmez Tababutunun kolunu tutar birgün Son yolculuüğu hatırlatır musallat Hakaniyette derya hocaki helal et Tanımadığı kişiye ne demeli NİHAT Helal olsunmi demeli görürüz birgün GALIBA SAÇMALADIM NİHAT ALAN *03*10*2009 C U M A E R T E S MİLLETİMİ SEVİNDİREMEDİM Vazgeçemedim kötü hüyümdan Birşeylermi geldi sana duyumdan Kalmışın neydi benim köyümden Bu sene milletimi sevindirmedin Baharda yağmurdan ekim gecikti Sebzelerin yaprağı zararlı böcekti O hastalığı hangi güçle yenecekti İlaç bile kullandım da öldüremedim Tarlaya varılmaz ki yağan yağmurdan Toprak kurumuyor kardan çamurdan İzinler de çok sorunlar çıkar amırdan Kendi kafama göre izin ayarlayamadım Sanmakıı herşey el altında hazırını alır Gübre şehirden ne zorluklarla gelir Çapaya gittiğin zaman kurumuş olur Şöyle rahat diplerini dolduramadım Bir kişi olmaz kalabalık irgat istıyor Emeklerinden bıraz feragat dıyor Bu sene bizim işler berbat gidiyor Zamanında mahsulum kaldıramadım Kafaya neyi taksan onu yazarsın Hata kimin bilmem kime kızarsın Nihat fazla takma kafayı bozarsın Olaylara taktım kafayı sindiremedim NİHAT ALAN *02*10*2009*CUMA B U S E N E Bahardan hazırlanmış gibi sonu Bir sonrakı sabah aratmadı dünü Yazları bile serin geçti her günü Güneş yüzü göremedik bu sene Gece gökyüzü yıldız ile dolu olsa Gündüz güneş arama karabursa Bir turlu ayar tutmadı neden ise Günler çok aldatıcı geçti bu sene Hava sankı yağdı yağacak kararır dibi Bulutlar gizliyor dağlardakı beyaz ayıbı Her yerden esiyor sivasiz daraba gibi Soyalar çürüyüp de döküldü bu sene Eylül ayinda yüksek yerler beyazlandı Sade gece değil gündüz de ayazlandı Yapılan emekler karın altında buzlandı Oğdarı kar hazırlıksız yakaladı bu sene Sıradan vurdu geçti kalite seçmeden Dalında çiçeğini soldurdu hiç açmadan Yöncalar kaldı üçüncüsünü biçmeden Biraz kıtlık yaşayacağız köyde bu sene Ne güzeldir derdim köydeki hayat Herkesi köyüne davet eder Nihat Soğuk da olsa köydedir sağlık sihat Başka yerde aramadım ben bu sene NİHAT ALAN *30*09*2009* Ç A R Ş A M B A MHRABA Güne mehraba dedik bu sabah Kavaltide çorba içtim bir tabah Hele şükür güneş geldi maşallah Siladan gürbet ellerine mehraba Sabah bozuk dedik hava yaniltti Güneşi yayıp sankı kendini tanıttı Bu soğuk de günler neyin kanıtı Buzları çözemeyen güneşe mehraba Aldanmam güneşe giyerim ceket Artık kışa girmiştir bizim memleket Siler de hazırlıklı olun heyyyy millet Yakında kar sizlere de der mehraba Sabah ile boş bulunduk atıp tutarım Kalorıfer yanmaz iki yorganla yatarım Hasretlik yazdırıyor gürbetten beterim Oğdarlılar benden cümlenize mehraba Yine güz geldi başlar bağ bozumu Bana baldır Artvinimin ekşi üzümü Artvin'den dişarı dikmem gözümü Nihat'tan tüm okuyanlara mehraba NİHAT ALAN *30*09*2009* Ç AR Ş A M B A OĞDARDA Tarla ekilmeyince un olmaz haroda Erken gelen kış milleti biraktı darda Ne yapabilirsin on santımetre karda Geçmişe bir kıyaslama oldu Oğdarda Birkaçgün önceden dağlara kondu Peşimizden haber geldi yasağa indi Sabah dedilerki kar tepemize bindi Kapı bacaları süpürüyoruz Oğdarda Nasıl yazamam dedim bizim löbiyeleri Erken yağan kar bayağı yaktı biyerleri Sanmayın soğuktan kurtulur diğerleri Soğuktan herşey motus oldu Oğdarda Kar ile kapanmış Oğdarlıların dıyarı Ne dömatesi kalmıştır nede hıyarı Eylül ayında görünce onsantım karı Ağızlar açık kalmıştır bu yıl Oğdarda Üzün zamandir güz üzün çekerdi Köylüler her türlü sebzesini ekerdi Mahsül bol olunca köylü bönkerdi Bu yıl sebzeler motus oldu Oğdarda Kim görmüştür kaçyıldır köyde kışı Yaz ayları köye kaçar bilen her kişi Oğdar beğenmedi erken gelen kışı Patatesler karın altında kaldı Oğdarda Kisadan vermiştim fasülye örneği Öküz yök ünüttük çifti sürmeyi Yukarısı erken çevirdi düğmeyi Herşey alt üst olmuştur Oğdarda Ne güzeldir derdik salatalık dömates Hiç düşünmedikki dünya döner ters Karın altında panta salor soğan patates Daha dalında vişne kıraz vardi Oğdarda Zaten sirtimiz hiç isinmadıkı bu yaz Eylül ayında dalında güzeldir kıraz Bayramda bizde nasıplendik biraz Kıraz bile kara yakalandı Oğdarda Dört beş yıl yedik suda pişmiş misiri Oğurlular yapardı koçanından hasırı Bahardan belliydi souğun etkili tesiri Son yıllar eskiyi unutmuştuk Oğdarda Henüz başlamiştiki kışa yatırım Kar felç edince olduk kötürüm Ben neyi yazıp neye misal getirim Eller bomboş kaldı bu yıl Oğdarda Yazılacak şey çok velhasılkelam İşi uzatamyıp da burada kalem Nihattan okuyan herkese selam Kar işin tadını kaçırdı Oğdarda NİHAT ALAN *29*09* 2009* SALI
|