nihat alan şiiri-HASRET

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 13 Kasım 2009 Cuma
Şiirlerimiz  SELAM DOSTLAR


İzin çıkınca bize güller açıldı
Dönekler vırajlar seri geçildi
Gitmek için gün saat seçıldı
Kasım ayından selam dostlar

Şoforumuz Dabbogilin Aliriza
Orcuğa gelmeden verdi arıza
Beklemek yasabir dedirtti bize
Akın tesislerinden selam dostlar

Cumaertesi yola çıktık tezden
Nümine zeytin topladık pezden
Zeytin toplamak gelmez elimizden
Pezin zeytinlerinden selam dostlar

Ezeoğlu peşimize takıldı kadağ
Neki var toplıyalım dedi Karadağ
Yarım pöşete merdiveni dayadoğ
Kayaların içinden selam dostlar

Toplanan zeytin yarım poşet oldu
Kardeş payı deyip herkese böldü
Bir payda Eyüp dayı kendine aldı
Organık bahçeden selam dostlar

Kahraman emi sözümden dönmem
Bağlarda kul kimse yoktur inemem
Şöfor dedi şiker yoluna hiç giremem
Bağlardan şikerden selam dostlar

Çegilli vırajdan kandagaraya
Beko geçmiş ta kördereye
Cabeğetten aşağı mağaraya
Hava hatlarından selam dostlar

Her izinde illeki çıkar aksılık
Ayağım yan döndü yok kırık
Oğdara ulaşmak büyük mutluluk
Oğdar topraklarında selam dostlar

Hasret gidermeye geldi uç kafadar
Bizler de sevindik enaz onlar kadar
Oğdara kamyon dolu selam gider
Bereketli topraklardan selam dostlar

Dört dörtlük plan işler sanıldı
O niyetle gelenler fena yanıldı
Farklı tarihlerde geri dönüldü
Bir saatlık gelene de selam dostlar

Hesap tutmayınca moralmı kaldı
Hopa otobüsünde yerleri ayrıldı
Kadir sabah eyvallah deyip sarıldı
Duygu yüklü Oğdarlara selam dostlar

Duygusunu farklı anlatır her insan
Adım Nihat baba da adım Hasan
Hatalıysak eğer ettiysek süçü lisan
Affiniza sığınıyorum selam dostlar

NİHAT ALAN *12*11*2009*
P E R Ş E M B E
KADİR İZMİR YOLCUSU



ÖZLEDİM

Hayata sağlıklı demek için mehraba
Sabahları göğsümüze vurmalı saba
Bir elimizde dirgen birinde de yaba
Harman koşmayı sap samanı özledim

Kenidi işi olana diyemezler maraba
İstamem sokmasınlar zengin gruba
Ütüsüzdü köyde giydiğimiz urba
Yırtık pantolon gömleği özledim

Kendin işine yaparsın günlük gezini
Bağında bostanında yaparsın kazını
Biraz çalı çirpi çizmelidir elin yüzünü
Çalı kesip sakavel bağlamayı özledim

Yayla yerlerinde olmaz nem rütübet
Hastalıklar çok uzakta yok kırız nöbet
Güler yüzlü insanlarla tatlıdır muhabbet
İmece usulu toplu çalışmayı özledim

Büyük sırttan doğarken sabah güneşi
Akşamları altıparmak dağlarında yayılışı
Bu şansı yakalayamaz belki de her kişi
Akşamları güneşin süzülüşünü özledim

İşaret bekliyor doğanın her hareketi
İşlenmemiş toprağın olmaz bereketi
Nihat der yazı yazmamın tek kerameti
Duygulu sözlerle dostluklarımızı özledim

NİHAT ALAN *11*11*2009*
Ç A R Ş A M B A


OĞDARUM

İçtim soğuk sularını doymadan
Yedim sarı salorları saymadan
Kartolları yuttum kesip soymadan
Gorasmiştum doyamadım OĞDAR’um

Sabah içtim aç karnıma suyundan
Dokunmadı çok memnunum huyundan
Varsa haber bekleyeni köyünden
Üstü beyaz altı yeşil OĞDAR’um

Karlar yağdı etekleri aklandı
Vardım köye tüm dertlerim paklandi
Selamları bir kamyona yüklendi
Varlığınla umut oldun OĞDAR’ım

Doyulmuyor birkaç hafta kalmayla
Artık işler yapılmıyor salmayla
Meyvesi bol kahvaltı yap elmayla
Çavdar unu tarih olmuş OĞDAR’ım

Sel gelmemiş dereleri yemyeşil
Ohur’lilar gelmez yok, lazut, haşil
İnsanı hoş gözler parlar ip ışıl
Seni görmeyen kör olur OĞDAR’ım


KÖYÜM

Yaslanıp uyusam ağacın kütüğüne
Anıların doludur derdimin ortağına
Yine karlar yağdı dağların eteğine
Dağlarını gezip dolaşamadım Köyüm

Bu sene de nasıp olmadıkı bizlere
Kör duman fırsat vermedi gözlere
Sadece gezmeye gittim gezlora
Havalar izin vermedi gezmeye Köyüm

Çıkıp büyük sirta bakamadım ufuka
Başka yerlerde doyamadım uykuya
Her sefer niyet edip gelirim Köye
Zamanım yeterli olmuyor Köyüm

Her an seni hatırlıyor gönüller
Her yerde seni anlatıyor diller
Başka yerde yok sendeki güller
Güllerin bir başka kokuyor Köyüm

Dağların dalga dalga kırmalı fıstan
Sanki sana özgü yapılmış kasten
İyi not alamadık biz bu dersten
Sayfalar biri bir kapanıyor köyüm

Sığdırmak mümkün mü birkaç satıra
Sen dedelerimizden kaldın bize hatıra
Hangi uğursuz niyet ettiki seni bitire
Kara bulutlar başından kalkmadı Köyüm

Nihat senden uzakta kalan zavallın
Kafamda canlandırırım her turlu halın
İster çiçekli olsun isterse kuru dalın
Seninle bütünleşmek farklıdır Köyüm

NİHAT ALAN *07*11*2009*
C U M A E R T E S İ
--------------------------------------------------------------------------------


UYAN GAZİ PAŞAM

Uyan da gör memleketin halını
Artik kimse giymez çuha şalini
Çözen olamadı yobazların dilini
Dillerimiz bozuluyor uyan Gazi Paşam

Güzelim vucutlar sarılıyor çarşafa
Pephlivan yalancı yakışmaz peşrefe
İlkelerin birer birer ediliyor deşifre
Rejım bozuluyor uyan Gazi Paşam

Yüzleri görünmuyor inmezler locadan
Rabbana hepbana der minnet ricadan
Alfabe değişyor anlaşılmıyor heceden
Ebler lebler yazılıyor uyan Gazi Paşam

Nenemide vazgeçittirecekler hastan
Kafalar örtülüyorlar takkeden festen
Paşaları profosorleri suçlarlar hırstan
Aydınların sindiriliyor uyan Gazi paşam

Sankı hiç tutan yokmuş gibi yasını
Başka şeyle geçiştiriyorlar 10 Kasım'ı
Zimparayla kazısıalar kalbimin pasını
Silip atamazlar rahat uyu Gazi Paşam

Yok olmuş bir ulusu yeniden var ettin
Yapacağın çok şey vardı vakıtsız gittin
Milyonlarca Nihat çeker senin hasretin
Kalplerde yaşıyorsun rahat uyu Paşam

Anidan birşey oldu içimden yazmak geldi.
Herkese sonsuz selamlar

NİHAT ALAN 07*11*2009*
C U M A E R T E S İ