Ana sayfa Köyümüz Albüm Üye giriş Konuk defteri İletişim Hizmetler Dosya indirme
Konuk Defteri  

Yıllar sonra selam yazalım kale mi kiralim
   - betonkaya, 09.10.2023

Mudanya dan selamlar..

Mudanya da bahar havası yaşıyoruz..
Yusufeli hepimizi üzüyor, yüreğimizi yakıyor..
Yazın ancak geliriz o zaman da muhtemelen Eski Yusufeli sulara gömülür..
   - cmustafagumus, 24.02.2023

yeni yusufelinden selamlar. eski yusufeli yavaş yavaş sular altında kalmaya başladı bir tarih sular altında kalıyor. görmek isteyenlere arkadaşlara duyrulur.
   - sanikor, 23.02.2023

Artvinden hayırlı günler
   - Cemal Akistanbullu, 09.11.2022

Artvinden hayırlı günler değerli oğdarlı dostlar her şey gonlunuzce olsun
   - Cemal Akistanbullu, 29.05.2022




EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

Sisteme giriş  




 


Hala hesabınız yok mu? Hesap açmak için tıklayın.

Çevrimiçi  
Şu an bağlı olan kullanıcılar:
7 konuk ve 0 kayıtlı kullanıcı çevrimiçi.

Şu anda sitemizde konuksunuz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

ONBAŞIGIL ŞİİRLERİ

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 04 Aralık 2009 Cuma
Şiirlerimiz 
EVLERİNİN ÖNÜ

Evlerinin önü yokuştur
Ayvanlar dolu kuştur
Yarı efkardan geliyor
İçmemiş ama sarhoştur

Evlerinin önü düzlama
Oturmuş yer közleme
Sevdiği gürbet ellerde
Bitermi yolunu gözleme

Evlerinin önü boş herkler
Uyumaz ayakta pinekler
Yarı gürbet elde olanar
Gelir diye yolunu kelkerler

Evlerinin önü meşe
Eline almış menekşe
Sevdiği yanında olanlar
Sevinçten olur dört köşe

Evlerinin önü gelincik
Seviyorsa atar gülücük
Eğer inceden eliyorsa
Oda seviyor evlenecek

Evlerinin önü gölgelik
Boşuna yapma dalginlik
Fazla vakıt geçirmeden
Seviyorsan al gelinlik

NİHAT ALAN

*04*12*2009-CUMA KIZILCIK
Ilkbahar olunca çıçegı erken açar.
Sarıdır çıçegı leçek gıbı açar.
Namı buyuktur dunyaya saçar.
Kızılcığın şurubu doktor gıbıdır.

Şıkerın başmımarı kızılcı meyvası,dır.
Pestılın dostu uzum şırasıdır.
Kaderımız bızım çıle sılasıdır.
Kızılcığın şurubu her derde devadır.

Kızılcığın boyu uç metıreyı geçmez.
Odunu sertır perk odununu seçmez.
Yıl onıkı aydır evımızden bıtmez.
Kızılcıgın şurubu doktor gıbıdır.

Danesı kuçuk tur kerametı buyuk.
Karsa , Golaya tutarız yuku.
Arpaya, peynıre verırız bıre uçlu.
Doktordan bıle guçludur bızım kızılcık

Kızılcıgın leçerı her derde deva.
Hastalık gırmez kızılcıklı eve.
Umarım herkes kızılcığı seve.
Kızılcık şurubu herderde deve.

BETON KAYA-*2009

KARA HURMA

Atalarımız peşine azmı kaçtılar
Karın üzerine cecimleri açtılar
Keçenlerini bir tarafa seçtiler
Kara elmas gibiydin kara hurma


Bıraz gög olanı eteşle yapardık kebap
Yerde birakmak gunah toplamak sevap
Eldivensiz kişilerle olmazdın muhattap
Cecimin yanında ateş yanar kara hurma

Her ağaçta bir adam görülür
Ne mola verir ne de yorulur
Evin ihtiyacı senin ile görülür
Şimdi unutuldun sen kara hurma

Kışı gelince dane dane döşürülür
Ezilmesin diye kersanklarla taşılır
Kışın ortasında çabugun sırtı aşılır
Kızılcığa kardeş olurdun kara hurma

Yeni nesil seni hiç kayle almadı
Artık kesildi kütüklerinde kalmadı
Tadını almayanlar değerini bilmedi
Şekere eşdeğerdin kara hurma

Artık unutuldu eskilerin sefası
Karkışta zor çekililrdi onun cefası
Nihat'in seninle sona erdi mesaisi
Seni hiç unutmadım kara hurma

NİHAT ALAN *01*12*2009*
P E R Ş E M B E

FÜZÜLİ

Anılarımızdan silemeyiz mazıyı
Boşuna yazmayız bunca yazıyı
Çocukken kıra yapardık geziyi
Demeyinki köyü bekleme füzüli

Gitmiş gürbet ele işini kurmuş Dünyanın anasına dem vurmuş
Gelene gidene köyünü sormuş
Bana sorsan bunca emek füzüli

Hüzünlü bakar gözleri mahmur
Yaşamaya değer şu kısa ömür
İster tezek yak isterse kömür
Öteye beriye göç etmen füzüli

Sormak lazım seni kim büyütmüş
Atalarımız bunca yıl açmı yatmış
Kimin boğazından geriye artmış
Kendi kendine eziyet etme füzüli

Gidenin ardına malı mulku katmazlar
Öteki dünyada saraylarda yatmazlar
Gidenler davul zurna ile gitmezler
Dost ağlar öteki derki herşey füzüli

Üçgünlük dünyada sıhatlı olun
Sağlık istıyorsanız büyürün gelin
Nihat der sözlerimi dikkate alın
Vaden dolanı bekletmezler füzüli

NİHAT ALAN*02*11*2009*

Ç A R Ş A M B A

KÖYÜM

Demet demet bilgilerin dökülür
Sanki yüreğimden parça sökülür
Varamam yanına belim bükülür
Gördükçe resmini yanarım köyüm

Sevda kokar yaylaların bağların
İlk baharda yemyeşildir dağların
Ölen bekler terkediyor sağların
Uçan kuşa seni sorarım köyüm

Emeği yok değil kalem tutanın
Bildiğini gönüllere katanın
Sevdası hep büyür senden yitenin
Gurbette sevdanı ararım köyüm

Adım adım anlatılır her yerin
Ginkaloda senin vadinde derin
Bilirim ayrılık en son kaderin
Ölmsem mezarına gelirim köyüm

Edebi değerler seninle yaşar
Ayhan Demirhan'a Kadir hep şaşar
Nasıl bulup anlatır ikişer beşer
Her mezrana ayrı bakarım köyüm

Selam seni yüreğinde yaşatanlara OĞDAR

KADİR ALAN

B O Ş D Ü N Y A



Sabah kalkar nemden gözü açılmz
Musluğu açar kokudan suyu içilmez
Para var ise gürbetelden geçilmez
Her sonucu paraya bağlar boş dünya

Ana baba evlatlarına hasret kaldı
Kardeş kardeşin gözünümü gördü
Kime yaklaşsam paran varmı sordu
Parasız hiçbir işin olmaz boş dünya

Nedir bu milletin senden çektığı
İğne deliğine ipi parayla soktuğu
Terzinin iğine kadar deliği diktiği
Yerde paranın hatrı var boş dünya

Parası olmayanın halhatrı sorulmaz
Parasız zırnık kadar işimiz görülmez
Onsuz tüvalette bile rahat verilmez
Sıkışıp patlasan olmaz der boş dünya


Laf olsun diyemi yazarım onu bileyim
Kolayı varsa bana biraz yardım eyleyin
İsterse namazı kıldıran imama söyleyin
İbadeti bile parayla yaptırır boş dünya

Demeki boşuna konuşuyor Nihat ALAN
İster cemağete sorun cenazeye gelen
Sarmak için ikmetre kefenlik bezi alan
Helalinden para ödemelidir boş dünya


NİHAT ALAN *02*11*2009*
Ç A R Ş A M B A

ÇALI

Yapraklık ağaçların bizde çok vebalı
Tandırı kızdırır bir kucak nahrav dalı
Unutulurmu köyümün bereketli halı
Eskiden olmazsa olmazlardandı çalı


Kimse çalıyı birşey yerine koymaz
Tandır çalı olmaddan iyi kızarmaz
Kenar köşeden kırıntısı eksilmez
Kona kona toplanır bayırdan çalı

Çalı için kalkıp kaşlara gidilir
Mal davar için yaprak edilir
Kilometrelerce uzaktan gelir
Hafiftir fazla kilo döğmez çalı

Her ateş yananda adı yadolur
Hamandakı çira ile bir tutulur
Ateş yanacaksa üzerine atılır
Ateşi kolay tutuşturur çalı

Betonlaşma onunda ardını aldı
Onun yerine zehirli kömür geldi
Ekmek pişirme işi tupla halloldu
Kırıyle pasıyla unutuldu çalı

Artik tüketilimiyor çalı cinsi
Kenera köşeye sarmıyor hisi
Onunla demlenirdi çayın hası
Elaltındaki yakacağımızdı çalı

NİHAT ALAN *30*11* 2009*
P A Z A R T E S İ

HANI O BAYRAMLAR

Kafama göre bir düzen kuramadım
Bu bayramda da babamı göremedim
Uzaktayım annemin eline varamadım
Hani eski gülük gülstanlıklı bayramlar

Sağlam tuttuk kurbanı kaçırmadık
Erken kestik fazla zaman geçirmedik
Evle ezanı okundu hala içeri girmedik
Hanı kınalı koçlar olduğu eski bayramlar

Sabah güneşi ile sofralar kalkardı
Gençler yaşlıları ziyaretle yoklardı
Mezardaki atalarımız bizi beklerdi
Hani insan hani ziyaret eski bayramlar

Yarıbüçük yiyen salkahagilin harmani
Gavur emi boşalt şajor şajor mermini
Karanlık basmadan kimse eve gidermi
Nerde üç gün üç geceli eski bayramlar

Gavur ile dodı durmaz karşılıklı atarlar
Ogeçe mahleliler karşı tumba yatarlar
Her bayram illeki birde güreş tutarlar
Eğlenceli davul zurnalı eski bayramlar

Daha çok yazıpta fazla ciğer yakamam
Yazdığım yazılara cesaret edip okumam
Yaralıyım köyüm senden ayrı çıkamam
Nihat her bayram der ah eski bayramlar

NİHAT ALAN *27*11*2009*
CUMA
TÜM OĞDAR HALKINI BAYRAMI KUTLU OLSUN



Evleden sonra düğünler kurulurdu

KÖYÜM


Çocuk aklım yetemedim
Kendi sözüm tutamadım
Ayrılmak zor unutamadım
Adın anmam derdim Köyüm

Çobanlık çok bunaltmıştı
Sanki gözüm köreltmişti
Fikrimi uzağa yöneltmişti
Asla dönmem derdim Köyüm

Hayalı hesaplar yapardım
Havalardan atıp tutardım
Ben senden nasıl kopardım
Ayrılınca anladım Köyüm

Kim diyor yatarım karnım tok
Çalışmayana asla ekmek yok
Çekince gürbetlerde yokluk
Ancak anladım seni Köyüm

Elaltında çalışmayı görmedim
Gece mesayisinemi kalmadım
Kafama göre izinim alamadım
Kafa sonradan uyandı Köyüm

Bedenim uzaklara göçürdüm
Artık yaş kırkdokuzu geçirdim
Nihat der ben treni kaçırdım
Elliye ne kaldı bitti Köyüm

NİHAT ALAN *27*11*2009*
CUMA-- KURBAN BAYRAMI

ANLATALIM

Bilenler geçmişimize işik tutalım
Biraz eski yaşantıya göz atalım
Musandere toprak sedire yatalım
Yanlarımızdaki hasır izlerini anlatalım

Yüz çevirmiyelim geçmişimize
Bildiğimizi verelim çocuklarımıza
Dede yadigarıdır çocuklar bize
Her firsatta tarihimizi anlatalım

Atamızdan alınanı kafamıza dizelim
Eksikleri hatırladıkça kenara yazalım
Gerkirse Oğdarlıları tek tek gezelim
Orf adetleri yemeklerimizi anlatalım

Birinci kalite patatesin değeri
Oğdarlının doludur haro mereği
Anlatki unutmasın kondu direği
Saresha hibar mala matrükayı anlatalım

Yümürta patatesin yakın komşusu
Bolca surulsun toğurdun tortusu
Birde yıllanmış tereyağının keflisi
Sosüyle süsüyle bu yemekleri anlatalım

Kızartma yemek salata boran
Yanyana dizilmiş hamur yoğuran
Alev gibi tandırda ekmeği vuran
Eli nasırlı ana bacı kızları anlat

Tuman yırtık tutmaya yetişmez kanca
Acı soğan cılaka lor biberli birde mıncı
Yırmı nüfus bir arada baba kuzen amca
Evdeki saygi sevgi samimiyeti anlatalım

İshal keser Oğdarın kara hurması
Yiyince ayıp olur topluma girmesi
Kızılcığı yiyenin kalmaz derdi vebası
Karahkuda soko molozanı anlatalım

Köyde bilmezdik sitresi falan
Derdikki herşey Allahtan gelen
Ne kalmış ise kafalarda kalan
Bilbilerimizi çocuklara anlatalım

Neşeyle oynardık çelik çomağı
Düğme yok ip ile tuttururduk iliği
Mereğin üstüne açıp saman deliği
Saman tepmenin tekniğini anlatalım

Zinde tutan spor aletlerinin en alakası
Gölgelerde çürüyor harman makinesi
Yayık ayranı siler ciğerlerimizdeki pası
Yaylacılığı çobanlığı lençberliği anlatalım

Bahs edelim toprağa gömülü yapıdan
Ahir ile evlere girerdik aynı kapıdan
Kapılerin kilitleri canak körkotadan
Ahir ile evi bölen soyaları anlatalım

Ev olarak kullanılırdı bölmelerin yarısı
Ahir tarafı karanlık olurdu evin gerisi
Kiriş soyalarda iz yapardı çiranın hisi
Fiskeyle yanan örümcek ağlarını anlatalım

Tereyağsız değil bir omurga bile
Ormanlar dolu olur çalı yonga ile
Üst üste çalınan dört kaburga ile
Naylonlu derili pencereleri anlatalım

Gezlora gitmek isterdim gün aşırı
Severdik kalabalıkla haşır neşiri
Evden ahira geçerdik sonra dışarı
Kapının tıskarını bağlanışını anlatalım

Farklıdır oranın domatesi hiyarı
Boş birakmazdık binerdik hoçıyarı
Böyle güzellik edildi terki diyarı
Dudı çuğur lik oynamayı anlatalım

Geçmişini iyi tanımalı çocular
Eski yaşantıları azçok bilecekler
Köylü yaşayıp çağa uyacaklar
Çalışmanın zorluklarını anlatalım

Boş beklemedik dağın zirvesini
Eğer iklim tutar verirse semeresini
Bakmaya doyamam ekinin kellesini
Taşıdığımız bağları hızekleri anlatalım

Burnumuzu yakardı ahirin çirosu
Bazen sanki tıkanır yemek borusu
Emek verenin doludur merek harosu
Tekne tekne yıkanan tahılları anlatalım

Çırodan yanardı bürnümüzün direği
Yemek anında ağzımıza getirir yüreği
Kimse bilmezdi fırında pasta böreği
Pilekte pişen cadıyı böreği anlatalım

Bölük bölük yayılırdı dağlarda davar
Millet mal gelirken seyretmyi sever
Her evin ihtıyacından fazlası var
Ahir dolu mal davarı anlatalım

Gidenler ebedi geri gelmıyor
Otuz yaş altındakiler bilmıyor
Dönüp bakınca yüzüm gülmüyor
Kaç yaşında çalışıldığını anlatalım

Azmı taşırdık harmana sapı samanı
Bitkilerden bulurduk dermeni
Şuan köyün yaşanacak zamanı
Doğanın rengarenk duruşunu anlatalım

Nihat'im Oğdara yazdım yazımı
Ne bir şaairim nede halk ozanı
Babama esirgemem sözümü
Gerçekleri açıkça anlatalım

NİHAT ALAN*26*11*2009*
PERŞEMBE

BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN


Bayramda tutamadık köyün yolunu
Varıp öpemedik büyüklerimizin elini
İmkansizlikler büker fakırın belini
Aanam Bayramıniz Mubarek Olsun

Her bayram hasretle bekler cocuğu
İki yıl önce yanından ayrıldı kuçuğu
Birakııp gelemedın inekle katırcığı
Baba Bayramınız Mübarek Olsun

Hasretlik yakar memleketi özletir
Anaya babaya yolumuzu gözletir
Sandıkı gürbetel sağlığımı düzeltir
Bacı Bayramınız Mübarek Olsun

Biraz olsun hasretlığını dindirdin
Gidince yanık şiirleri kondurdun
İzmir'e yerleşip ateşin yandırdın
Kardeş Bayramınız Mübarek Olsun

Hiç tekin durmadın hep koşturdun
Kimle samımı oldun ise coşturdun
Gittin Bursa'lara yerleştin durdun
Kardeş Bayramın Mübarek Olsun

Gelmek isterler her firsatta Köyüne
Selam tüm Oğdar Köylüleri soyuna
Hepımız geldik binbir turlu oyuna
Köylülerim Bayramınız Mübarek Olsun

NİHAT ALAN *26*11*2009

PERŞEMBE BAYRAM AREFESİ


ONBAŞIGIL ŞİİRLERİ | Hesap Yarat/Giriş Yap | 0 Yorum
Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden sorumlu değiliz.