Ana sayfa Köyümüz Albüm Üye giriş Konuk defteri İletişim Hizmetler Dosya indirme
Konuk Defteri  

Yıllar sonra selam yazalım kale mi kiralim
   - betonkaya, 09.10.2023

Mudanya dan selamlar..

Mudanya da bahar havası yaşıyoruz..
Yusufeli hepimizi üzüyor, yüreğimizi yakıyor..
Yazın ancak geliriz o zaman da muhtemelen Eski Yusufeli sulara gömülür..
   - cmustafagumus, 24.02.2023

yeni yusufelinden selamlar. eski yusufeli yavaş yavaş sular altında kalmaya başladı bir tarih sular altında kalıyor. görmek isteyenlere arkadaşlara duyrulur.
   - sanikor, 23.02.2023

Artvinden hayırlı günler
   - Cemal Akistanbullu, 09.11.2022

Artvinden hayırlı günler değerli oğdarlı dostlar her şey gonlunuzce olsun
   - Cemal Akistanbullu, 29.05.2022




EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

Sisteme giriş  




 


Hala hesabınız yok mu? Hesap açmak için tıklayın.

Çevrimiçi  
Şu an bağlı olan kullanıcılar:
4 konuk ve 0 kayıtlı kullanıcı çevrimiçi.

Şu anda sitemizde konuksunuz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

GEÇMİŞ ZAMANLARDA

Yayın tarihi: 03 Şubat 2010 Çarşamba, 854 kez okundu.
Konu: Sosyal yapı 

çok eski zamanlarda;
Oğdarda İlk okul sağlık ocağı varken,okulunda 200 öğrenci 5 öğretmen varken.
Her evin dolu olduğu,Sabrı eminin şikerde kişmiş leblebi sattığı zamanlarda,
hatta Köyde 4-5 bakkal o kadar kahve bile varken.

Gezlordan 4-5 çocuk okula gitmek için yola çıkarlar.Köyün en gözüpek,en korkusuz,cesur sülalesinden olan çocuklar sırlarında çantaları bellerinde ekmekleri ile güle oynaya gocoğete yambegi giderken ,ponğarın dereyi geçip ergi burgi yollara tırmanmaya başlarlar.Meşeye girdikçe kar artmaya başlar.
Nerdeyse bellerine kadar kar vardır.Sabah erkenden kimse de gitmemiştir.En cesaretli sülelenin çocukları bunlar elbet ilk önce bunlar geçecek yollardan.
Kardan yürümek nerdeyse imnaksızdır.Çocuklardan biri ilkokul 1.sınıfa diğerleri ilkokul beşinci sınıfa gitmektedirler.
Ergiburgi yolları çıkıp kapana yaklaşınca kara lastıklı ayaklar üşümeye başlar.
Meşe en küçük çocuğa korkunç görünmektedir.
Rüzgarın etküsüyle sallanan çamların uğultusu korkunç ses çıkarmaktadır küçücük yüreğini ürpertmektedir.
Büyük abileri önden o arkadan gide dursunlar artık ayaklar iyice üşümeye başlar.korumasız paltosuz çizmesiz ayaklar artık hissedilmez olmuştur.
Küçük çocuk ağlamaya başlar.
hem üşüdüğünden hem gururundan ağlamaktadır.
Büyük abiler çocuğu sırayla sırtına alırlar.bir metreyi aşan karda zaten yürümek zorken birde sırtlarında küçücük çocuk eyca zorlanırlar.
İnsanı ürperten uğultunun kimsesizliğin arasında Ğuynagaraya varırlar.Ğuynagaradaki Kürünün betonları kurudur.Çocuğu oraya indirirler.Ayakkabilerini temizlerler.Aslında onlarda üşümüşler ama sözde delikanlılık var abilik var ve alışkanlık var.
Biraz dinlendikten sonra tekrar yola koyulurlar.
Çocuğu sırta kadar sırayla arkalarına alırlar.Meşeden çığ gelen yerlerden geçerken sessiz olmaya nerdeyse nefes almamaya özen gösterirler.
Meşe ve yollar insanın üstüne üstüne gelirler.Ama çcouklar ne de olsa köyün en cesur sülalesindendirler.
Sırta çıktıklarında derin bir ohh çekerler.Küçük cocuk artık rahatlar nede olsa kar azalmış okul yakınlaşmıştır.
Okula vardıklarında dizlerine kadar ıslanmış ayakları donmuş kulakları kakal kesilmiştir.
Ama okuma aşkı başkadır.Akşam okul bitince sabah çektiklerini unutarak tekrar yola koyulurlar.

İşte dostlar bu aralar yağan 3-5 cm kar hayatı felç edince İlkokul birinci sınıfta başıma gelenleri hatırladım.
O kadar karın içinde hayatımızı nasıl devam ettirmişiz nasıl okula gitmişiz ancak çeken bilir.
GEÇMİŞ ZAMANLARDA | Hesap Yarat/Giriş Yap | 0 Yorum
Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden sorumlu değiliz.