YENİ YIL YAZILARI-1

Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 03 Ocak 2011 Pazartesi
Sosyal yapı  GİDEN YILLAR
Her yeni yıla girerken, geçmiş yılların uzun uzun muhasebesini yapar, yeni yıldan umutlarımızı dile getiririz.
Bizler için yeni bir yıla girmek demek, bir yaş daha yaşlanmak demek. Ama gençlerimiz bir yaş daha olgunlaştıkları için, çocuklarımız bir yaş daha gençleştiği için çok sevinçliler. Bizleri hayata bağlayan da onların bu sevinci zaten.
Yılların geçmesi elbetteki çok şeyleri götürüyor, ama gelen yıllar da çok şeylere gebe. Umut ve hasret arasındaki ikilemde mutluluğu yakalamak insan olmamızın bir gereği.
onun için geçen yıllara özlem ne kadar hasret dolu ise, gelecek yıldan beklentiler de o kadar umut doludur.
Oğdarda yaşarken zamanın nasıl geçtiğini anlayamayışımız, genç olmamızdandı. Zamanın nasıl geçtiğini asıl gurbette saçlarımıza dökülen kırlardan anlayabiliyoruz. Onun içindir ki Oğdarda yaşanan her günün bizler için ayrı bir özelliği, ayrı bir güzelliği var.
Çocuklarımız Oğdar denilince elbette bizlerin yaşadığı duygu yoğunluğunu yaşayamıyorlar. Haklılar da. Çünkü orda doğmak, oranın havasını teneffüs etmek, ordaki kültür iklimi ile yoğrulmak çok farklı bir şey. Onların dünyası ile bizim dünyamız arasındaki mesafe, ancak anlatabildiklerimiz kadar kısalabiliyor, onun dışında dünyalarımız arasındaki farkı kapatmamız çok zor.
Her festivalde orta yaşlılarımızın ve yaşlılarımızın dağlara taşlara özlem dolu bakışlarının altındaki anlamı anlamakta zorlanan çocuklarımız, elbetteki yanaklardan gizli gizli süzülen göz yaşlarının da ne anlama geldiğini tam olarak kavrayamıyorlar.


SEDAT AYAR-ANKARAFakat yine de onlarla ne kadar gururlansak azdır. Çünkü sırf ana babalarının doğdukları yeri görmek adına, veya Oğdarlılık bilincini yaşatmak adına bu festivallere katılmaları apayrı bir takdir konusu.
Dilimizi, kültürümüzü, adet ve geleneklerimizi onlara benimsetmek, bizler için Oğdara yapabileceğimiz en büyük iyiliktir. Galiyeram, gediyeram diyen bir yüksek mühendismiz, neydiyersun diye içten bir selam gönderen profesörümüz, ana galdun mi diye bizi kapıda karşılayan bir hemşiremiz,go apa nerdasun diye soran bir müftümüz, galsana Hasan emi diye çağıran bir türkücümüz bizim kültürümüzün öz be öz parçalarıdır.
Geçen yıllar, bu kültürü ne kadar yayabildiğimizin hesabıyla yorumlanmalı, gelecek yılların da bu umutlarla hesabı yapılmalı.
bizi biz eden kültürümüz, hayatımızın her alanında bize yol göstermeye yeterlidir.
Her yeni yıl girerken bunların da muhasebesini yapalım diyorum.
Yeni yılımız hepimize mutluluklar getirsin. Bağlılığımızı ve sevgimizi artırsın. Nefretimizi ve düşmanlıklarımızı sona erdirsin. Umutlarımızı mutluluğa çevirsin.
Herkese selam ve saygılar sunuyorum