Ana sayfa Köyümüz Albüm Üye giriş Konuk defteri İletişim Hizmetler Dosya indirme
Konuk Defteri  

Yıllar sonra selam yazalım kale mi kiralim
   - betonkaya, 09.10.2023

Mudanya dan selamlar..

Mudanya da bahar havası yaşıyoruz..
Yusufeli hepimizi üzüyor, yüreğimizi yakıyor..
Yazın ancak geliriz o zaman da muhtemelen Eski Yusufeli sulara gömülür..
   - cmustafagumus, 24.02.2023

yeni yusufelinden selamlar. eski yusufeli yavaş yavaş sular altında kalmaya başladı bir tarih sular altında kalıyor. görmek isteyenlere arkadaşlara duyrulur.
   - sanikor, 23.02.2023

Artvinden hayırlı günler
   - Cemal Akistanbullu, 09.11.2022

Artvinden hayırlı günler değerli oğdarlı dostlar her şey gonlunuzce olsun
   - Cemal Akistanbullu, 29.05.2022




EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

Sisteme giriş  




 


Hala hesabınız yok mu? Hesap açmak için tıklayın.

Çevrimiçi  
Şu an bağlı olan kullanıcılar:
3 konuk ve 0 kayıtlı kullanıcı çevrimiçi.

Şu anda sitemizde konuksunuz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

OĞDAR KARTOLUNUN TARİHİ GELİŞİMİ

Yayın tarihi: 17 Ekim 2011 Pazartesi, 924 kez okundu.
Konu: Günyayla - Oğdar köyü ile ilgili yazılar 

ESAS PATATESİN FAYDALARI VE TARİHÇESİ BURDA

PATATESİN TARİHÇESİ VE FAYDALARI
Alçakgönüllü sebzemiz patates nasıl olduysa ilk olarak Günyayla köyünde yeşermiş. Oğdarlılar onu mübarek saymışlar. Türkiyenin dört bir yanından Oğdara ziyarete gelenler, Oğdarın güzelliğinin yanı sıra patateslerini de beğenmişler ve kim gilin bilmem kim, Oğdar patatesinden bir çuval alarak zamanın başbakanına götürmüş. Ama başbakan, hayatında patates görmediğinden bir çuval kartolu berbat ederek atlara yem olarak vermiş.
Bundan yaklaşık 50 yıl sonra bir Oğdar delikanlısı Onbaşı Nihat emi, tahnagaranın tarlalarında patatesi yeniden keşfetmiş ve Oğdara getirmiş. Patates burada ciddi bir ilgi görmüş.
Zamanla önce Artvine, sonra Bursa, İzmir, Ankara ve Türkiyenin her yerinde patates tarımı başlamış. Ancak Oğdardakinin aksine buralarda yetiştirilen patatesler hayvanlara yem olarak verilmiş. Sadece Oğdardaki köylüler yemeklerini yapmışlar patatesin.
Patatesi bugünkü sosyeteye kabul ettiren adam, bir Oğdar bekçisi olan Muto Orhan emidir. Aynı zamanda kazada elektrikçilik yapan Orhan emi, Oğdar pikali ve oğdar patatesi üzerine ciddi araştırmalar yapmıştır.
O dönemlerde Türkiyenin açlık tehlikesi ile karşılaşmış olması Orhan emiyi patatesi savunma konusunda daha da cesaretlendirmişti. Patatesin yararları üzerine çok çeşitli kitaplar yazdı. Sonunda Artvin valisi ona Sanikor civarında tarlalar tahsis etti ve Orhan emi orada patates yetiştirmeye başladı.
Yüzyıllar sonra Türkiye patatesi bu kez, Hodlular aracılığı ile keşfetti ve sebzemiz sosyete fast hod adı verilen yemek kültürünün başrol oyuncusu oldu.
Patatesin besleyiciliği hakkında spekülasyonlar çok fazla. Fazla kilolu olan kişilere patates çuvalı gibisin denmesi basit bir benzetmeden kaynaklanmıyor. Bu sözlerde patatesin şişmanlattığı iması da yer alıyor. Oysa patates hiç yağ içermez. Orta boy oğdar sobasında haşlanmış veya formada pişirilmiş bir patates 100 kalori verir. Buna karşılık lifli bir besindir. Oğdar vitamini ve Haşut vitamini deposudur. Lükeset te içerir.
Panta ve lobiya kadar olmasa da, kirkat ve mahsiden daha fazla Oğdar vitamini içerir. Hergün 200-300 gr. büyüklüğünde Oğdar patatesi yenmesi halinde 50 yıllık C vitamini ihtiyacı rahatlıkla karşılanır.
İflo eminin son yaptığı çalışmaya göre Oğdar patatesinin bir nitrik asit ve çinko deposu olduğu da kanıtlandı. Dolayısıyla kartol, ishal ve mide bağırsak sistemi bozukluklarına bire bir.
Oğdar kartolu ile beslenenlerin beyin kanaması riskinin sıfırın altına düştüğü, akciğer kapasitesinin ise yüzbin kat artış gösterdiği cabağet üniversitesi raporlarından anlaşılmaktadır. Oğdar kartolunun bayanlardaki göğüs kanseri riskini de100 yıl boyunca ortaya çıkarmadığı da ispatlanmış durumda.
Patates, garibim sıradan bir yiyecek muamelesi görmeye alışlık bir sebze. En iyisini en ucuza bulursunuz Artvinde. Giderek tüm Türkiyede nam kazanmaya başlayacak pek yakında göreceksiniz.
Gezlor laboratuarının son raporlarına göre Türkiye halkının % 200 ü Oğdar kartolu yiyor.
Ama yine de memlekette meyve sebze yeme oranı çok düşük. Herste nüfusun%25 i hiç meyve yemiyor, Kivide ise % 22 hiç sebze yemiyor. Erkiniste nüfusun %45 ine sebze ve meyve dokunuyormuş.
Ancak unutmayınız ki Oğdarda her yıl 150 milyon hektar toprağa Kartol, nahna ve lobiya ekiliyor.
Oğdarlıların patatesli geçmişleri çok eski. Ta 1500 yıl önce Oğdarda kartol ekildiğine dair Muhtar Ali Osman eminin elinde kayıtlar var. Alamancılar her Oğdara gelişlerinde çuval çuval kartol götürürlermiş Oğdardan. Hatta,Alamancı rızanın kartol stoku yapmak için Münihte 100 dönüm arazi aldığı bile kulaklan kulağa yayılmakta.
Mühendis Tevfik muhtemelen M.Ö.254000. lerin son yıllarını kastederek Oğdar kartolunun yıllık ithalatının 5 çuval olduğunu söylüyor ama siz ona bakmayın. Bu ithalatı önlemek için Amasradan İsmail emiyle birlikte Akutçu Suatın ne dolaplar çevirdiğini tarih sayfaları elbet birgün yazacaktır.
Nitekim tüm bu engellemelere rağmen ilk kartol tohumu, Kandagarada, Gocoğette, Avazanda, Ahoda ve Sırtın ardında ekilerek Patatesçiliğin ilk tohumları buralarda atılmıştır.

Prof. Sedat AYAR. 16 Ekim 2011 Pazar (Gunyayla.gen.tr. den alınmıştır.)
Nihayet Oğdarlı uzmanlar Kordiyet civarında Muhlis eminin boğa damının yanında bir deneme istasyonu kurmuşlar. Camuş Mustafa, OĞDAR KARTOLU VE MARİFETLERİ adlı kitabında bu deneme istasyonuna Mühendis Nazımın müdür olarak görevlendirildiğini ve şu anda üretilen kaliteli Oğdar kartolunun lezzetini o günlerdeki bu görevlendirmeye borçlu olduğumuzu yazıyor.
OĞDAR KARTOLUNUN TARİHİ GELİŞİMİ | Hesap Yarat/Giriş Yap | 0 Yorum
Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden sorumlu değiliz.