Ana sayfa Köyümüz Albüm Üye giriş Konuk defteri İletişim Hizmetler Dosya indirme
Konuk Defteri  

Yıllar sonra selam yazalım kale mi kiralim
   - betonkaya, 09.10.2023

Mudanya dan selamlar..

Mudanya da bahar havası yaşıyoruz..
Yusufeli hepimizi üzüyor, yüreğimizi yakıyor..
Yazın ancak geliriz o zaman da muhtemelen Eski Yusufeli sulara gömülür..
   - cmustafagumus, 24.02.2023

yeni yusufelinden selamlar. eski yusufeli yavaş yavaş sular altında kalmaya başladı bir tarih sular altında kalıyor. görmek isteyenlere arkadaşlara duyrulur.
   - sanikor, 23.02.2023

Artvinden hayırlı günler
   - Cemal Akistanbullu, 09.11.2022

Artvinden hayırlı günler değerli oğdarlı dostlar her şey gonlunuzce olsun
   - Cemal Akistanbullu, 29.05.2022




EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu

Sisteme giriş  




 


Hala hesabınız yok mu? Hesap açmak için tıklayın.

Çevrimiçi  
Şu an bağlı olan kullanıcılar:
1 konuk ve 0 kayıtlı kullanıcı çevrimiçi.

Şu anda sitemizde konuksunuz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.

ÇAM BAYRAMI

Yayın tarihi: 29 Aralık 2015 Salı, 493 kez okundu.
Konu: Sosyal yapı 

Noel Bayramı Nasıl mı Başlamış? Türklerde Çam Bayramı
Muazzez İlmiye Çığ-18.12.2007
Türklerin tek tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yerin göbeği sayılan yeryüzünün tam ortasında bir “akçam ağacı” bulunuyor. Bu ağacın tepesi de gökyüzünde
Oturan tanrı Ülgen’in sarayına kadar uzuyor ve buna “hayat ağacı” diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde bulabiliriz. Ülgen, insanların koruyucusu;
Sakallı ve kaftan giymiş olarak sarayında oturuyor ve geceyi, gündüzü, güneşi yönetiyor. Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre, gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece, gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra da gün, geceyi yenerek zafer kazanıyor. Bu, güneşin yeniden doğuşu; bir“yeniden doğum” olarak algılanıyor.
Türklerde Bayramın adı”Nardugan”. Nar=Güneş,”tugan/dugan= da” doğan ve“Çam Bayramı”
Astronomik olarak o günden itibaren geceler kısalmaya, günler uzamaya başlıyor. İşte bu güneşin zaferini ve yeniden doğuşunu Türkler, büyük şenliklerle”akçam ağacı” altında kutluyorlar. Güneşi geri verdi, diye Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları tanrıya gitsin, yılı iyi geçirdik, diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar; dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar tanrıdan… İnanca göre, bu dilekler muhakkak yerine geliyormuş. Bu bayram için evler temizleniyor ve güzel giysiler giyiliyor, ağacın etrafında şarkılar söylenip oyunlar oynanıyor. Yaşlılar, büyükbabalar ve nineler ziyaret ediliyor; aileler bir araya gelerek
birlikte yiyip içiyorlar. (Yedikleri, yaş ve kuru meyveler yanında, özel bir yemek ve bir tür de şekerleme) Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömrün çoğalıcağına, uğur geleceğine inanıyorlar. Bu gün dönümünde de fena olanlar iyi, cimri olanlar eli açık oluyor. Yeraltında kötülüklerin aynı zamanda gök tanrısı Ülgen’in kardeşi olan Erlik de gün iyi ve eli açık olarak sırtında kürklü kaftanı, başında kırmızı başlığı ve ayağında çizmeleri elinde torbası ile hediyeler dağıtıyor, diye düşünülüyor. Bu Noel baba kıyafeti eski Türk kıyafeti. Geyik Sibirya’da yaşayan Türkler için kutsal olmaz mı? Türkler bu bayrama çam bayramı da diyorlar. Yazılana göre, “akçam ağacı” sadece Ortaasya’da yetişiyormuş. Mesela, Filistin’de
bu ağacı bilmezlermiş. O yüzden, bu olay Türklerden Hiristiyanlara geçmiştir; Hiristiyanlar, Hunların Avrupa’ya gelişlerinden sonra onlardan görerek almışlardır. Bu töreni, deniyıor. İsa’nın doğumu ile hiç ilgisi yok! Doğum, güneşin yeniden doğuşu . Bu gelenek Asya Türkleri arasında değişik şekillerde yaşadığını öğreniyoruz. Bu arada Anadolu’nun bazı yörelerinde de düğünlerde çam götürüldüğünü, onun etrefında oynandığını da öğrendik. Yazıya gerek olmadan geleneklerin, kuşaktan kuşağa bazı değişikliklere uğrayarak binlerce yıl süre gelmiş olduğunu görüyoruz. Ansiklopedilerde yazdığına göre, İsa evrenin nuru, güneşi olarak algılanıyor ve bu olayın pagan halklardan alınıp İsa’ya yakıştırıldığı yazılıyor.
İmparator Kostantin (324-337) zamanında İznik’te toplanan konsülde, 22 Aralık’ta güneşin doğumu için yapılan bu “pagan bayramı” İsa’nın doğumu olarak 24 Aralık’a alınıyor.Ve buna
da “Noel Bayramı” deniyor. (Batı kilisesi(Yani Katolikler), 25 Aralık’ta kutluyorlarmış bunu) Çam süsleme ise, ilk olarak 1605’de Almanya’da görülüyor. Ve oradan Fransa’ya ve diğer Hiristiyan ülkelere geçiyor. Ne kadar ilginç değil mi? Batı, en büyük bayramını göçebe ve ilkel (!) olarak tanımladığı Türklerden yürütmüş! Yeni yapılmakta olan çalışmalarla Batı’ya Türklerden kim bilir daha nelerin geçtiği ortaya çıkacak! Belki de yazının ve dillerin anasının da Türkler olduğu kanıtlanacak.

AYHAN DEMİRHAN
Muazzez Çığ dan alınma
ÇAM BAYRAMI | Hesap Yarat/Giriş Yap | 0 Yorum
Yorumlar gönderene aittir. İçeriğinden sorumlu değiliz.