 |
Konuk Defteri
Mudanya dan selamlar..
Mudanya da bahar havası yaşıyoruz..
Yusufeli hepimizi üzüyor, yüreğimizi yakıyor..
Yazın ancak geliriz o zaman da muhtemelen Eski Yusufeli sulara gömülür.. - cmustafagumus, 24.02.2023
yeni yusufelinden selamlar. eski yusufeli yavaş yavaş sular altında kalmaya başladı bir tarih sular altında kalıyor. görmek isteyenlere arkadaşlara duyrulur. - sanikor, 23.02.2023
Artvinden hayırlı günler - Cemal Akistanbullu, 09.11.2022
Artvinden hayırlı günler değerli oğdarlı dostlar her şey gonlunuzce olsun - Cemal Akistanbullu, 29.05.2022
UZUUUUUN ZAMANDIR SELAM YAZMAMIŞTIM DOSTLAR. TÜM OĞDARLILARA SELAMLAR. - YÜKSEL, 25.04.2022
Sisteme giriş
Çevrimiçi
Şu an bağlı olan kullanıcılar: 1 konuk ve 0 kayıtlı kullanıcı çevrimiçi.
Şu anda sitemizde konuksunuz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
|
Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 27 Ekim 2015 Salı
Konu: Sosyal yapı
Artvin Devlet Hastahanesinde yatmakta olan Köyümüzün Muhtarı Hasan Kurt a acil şifalar dileriz.
Umarız bir an önce iyileşip köyümüze döner Arabasıyla ketevetten aşıp köyümüze umut verir |
 |
Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 06 Ekim 2015 Salı
Konu: Sosyal yapı
Yusufelili bir hemşerimizin yazdığı mektup:
Hekime Balcı
Siftayi bana bu koşayi veran Ömer Begefendiya teşekkur edarım. Torunuma yazdurduğum köşayazarluği dilekçesına ela haftasına cuğap geldi. Dedımki ola oğul bu dilekçayi devleta verayduh kim bilur kaç ayda gedardi. Onlar cuğabuni verana kadar zaten benımda omrum bitardi. Devlet işi bu, baksana o fener dosyasimidur na Almaniye’dan alti aydur bir turli gelamadi. Artvin’dan gelsa diyahki Hopa Daği kapaliydi ama Almaniye’da dağ yok bişe yok.
Bu kışın Adapazarı’nda oğlumun yanına geldım. Allah sizi inandursun na yeduğum yeduh na içtuğum içtuhtur. Allah razi olsun çocuhlar geturiyer yapiyer ediyer ama heçbişeyın tadi tuzi yok. Diyerımki ola etmayın oğul zemheri da domates yeyilmaz, abu yaz sebzelarıni kışın almayın.
Abu şehirda yaşayan çilçocuh sade fatura odamaya çalişiyer. Hafta geçmiyerki bir fatura gelmasın.
Diyerım ki oğul suyun paraynan olduği yerda durulmaz gelın memleketa gedah, ama beni dinniyan yokki.
Geçan gun Artvinda ki kızım aradi.
Ana na var na yok oralarda diya sordi. Dedım kızım yakında seçimlar vardur, buralarda it izi kurt izina karişti. Parti başkanlari bir birına bağırıp çağıriyer. Diyerımki na hengemuz var. Abela insan gibi sakin sakin konuşsazda benda ağnasam ki bunlar bir işi becaracahlar. Hayt huyt ediyerlar, desınlarki heçonun hençeri var.
Epey zamandur gozlarım gormiyerdi. Her şeyi alaca bulaca goriyerdım. Allah razi olsun oğlum dediki ana senın gozuni ameliyet etturah. Hastahanaya gettuh doktor bakti mercek koyulacah dedi. Dedımki doktor beg en eyisından koyki gozum gormazdan memleketa gedarımda derlarki gelin vurdi ya bişey ben elın lafuni çekamam. Doktor dediki sana en eyisından Amerikan mercegi takacam.
Dedım tamam abu yalan dunyaya birazda Amerikanın gozinan bakem. Lafi uzatmiyah takturdum, ela goriyerımki cam gibi. Dunyaya yohardan bakiyerım.
Cemilelarki ( cemre ) havada suda toprakta oynadiya herifa dedımki hayde, memleketa getmanın zamani geldi.
Bu kadar gurbetlik yetar.
Kuşi altun kafesa koymişlar ‘ ah vatan ‘ demiş.
Sizın olsun çarşi pazarınız. Sizın olsun içilmiyan çeşma sularınız. Sizın olsun Komur dumani kirli havanız. Sizın olsun goranda selam vermiyan koni komşilarız. Sizın olsun hormonli domateslar. Sizın olsun Bursa, Uludağ, İzmit Adapazarı sizin olsun. Sizın olsun İstanbol,Ankara. Sizın olsun her şey. Yeterki siz bizim olun, bizi ve memleketi unutmayın..!
Ben gediyerım… |
 |
Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 06 Ekim 2015 Salı
Konu: Şiirlerimiz
GELMADİ
Yol ettuh koçinan yaban ellara
Anasi gelmadi bala gelmadi
Baka kalduh arkasından yollara
Geçti günlar aylar yila gelmadi
Göç Göç oldi herkes getti siradan
Kalanlara sabır versın yaradan
Yavrum 74 ta uçti buradan
Otuz beş yil oldi hala gelmadi
Yollarmi yetişur dağdan ovadan
Beklarım turnalar gelmaz havadan
Oki firğan oldi bulbul yuvadan
Uzahtur çilesi gul a gelmadi
Duşmiyan kalmadi gurbet ellara
Koydi felek bizi haldan hallara
Sordum haber varmi esan yellara
Ağladi bulutlar dila gelmadi
Soylayıp Hakime dertlari sayar
Gurbetta kalanlar senimi duyar
Şimdi koyda kalduh iki ihtiyar
Gedan getti gurbet el a gelmadi
Hakime Balcı |
 |
Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 06 Ekim 2015 Salı
Konu: Şiirlerimiz
Her Şey Sende Gizli
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
Can Yücel |
 |
Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 18 Eylül 2015 Cuma
Konu: Sosyal yapı
İLk çocukluğumda hatırladığım kurban bayramı kışa karlı zamanlara denk gelirdi.daha sonraki çocukluğumda da kurban bayramı bu zamanlara geliyordu.
Kartolların çıkmaya başladığı zamanlar,
kardelenlerin çayırlardan çıkmaya başladığı,
tikankakalarının kızardığı daha kuşburnu olmadığı zamanlarda hatta reçel marmelat yapılmadığı zamanlarda
pantaların yeriştiği
salorların sarardığı dağların kırağıya büründüğü
Dağ köylerinden,ohurdan,tavuskardan eşeklerle yolcuların geldiği zamanlarda
öküzün gezlordan sanıkora gittiği
bazı komşuların mezraya koçtuğu
lükesetlerin gezlorların renk cumbuğuna döndüğü
gurbetçilerin dönmeye başladığı
okulların açıldığı
sazvenede bile ekin kalmadığı zamanlarda
kavakların sarardığı
lahanaların kafa yaptığı
guz şalgamlarının büyümeye başladığı
harman gölgelerinde tarla başlarında kartol için kuyların kazıldığı
şikerde kızılcıkların sonuna gelindiği
üzümlerin narların yetiştiği
hurmanların ağzımızı burduğu
sabrı eminin kuru kızılcık toğladığı,kartol toplamaya başladığı
Tahılı unu az komşuların ofisten buğday almaya başladığı
tarla ot sap işleri azalan komşuların bucuca toplamak için meşelere gittiği
Bekçi temo eminin arada görmezden geldiği arada düdük çalarak korkuttuğu
Şikerde dökülen gazellerin üzerinde ayvaların düştüğü
daha hatırlamadığım zamanlarda
Kerem Hüsen eminin,Dodı Hasan Tayının,Dursun eminin kurbanlık getirmeye başladığı zaman işte tam bu zamanlardı. |
 |
|