|
Konuk Defteri
Yıllar sonra selam yazalım kale mi kiralim - betonkaya, 09.10.2023
Mudanya dan selamlar..
Mudanya da bahar havası yaşıyoruz..
Yusufeli hepimizi üzüyor, yüreğimizi yakıyor..
Yazın ancak geliriz o zaman da muhtemelen Eski Yusufeli sulara gömülür.. - cmustafagumus, 24.02.2023
yeni yusufelinden selamlar. eski yusufeli yavaş yavaş sular altında kalmaya başladı bir tarih sular altında kalıyor. görmek isteyenlere arkadaşlara duyrulur. - sanikor, 23.02.2023
Artvinden hayırlı günler - Cemal Akistanbullu, 09.11.2022
Artvinden hayırlı günler değerli oğdarlı dostlar her şey gonlunuzce olsun - Cemal Akistanbullu, 29.05.2022
Sisteme giriş
Çevrimiçi
Şu an bağlı olan kullanıcılar: 1 konuk ve 0 kayıtlı kullanıcı çevrimiçi.
Şu anda sitemizde konuksunuz. Buraya tıklayarak ücretsiz kayıt olabilirsiniz.
|
Konu: TarihçeBu başlık altında yayınlanan yazılar
Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 11 Ekim 2010 Pazartesi
Konu: Tarihçe
OĞDAR'LA İLGİLİ BİLGİ: OĞDAR'IN OSMANLI TOPRAKLARINA KATILMASI
Yusufelinin'de içinde bulunduğu ve adına Tav Eli (Dav Eli) denen bölgemiz 1479 yılında Osmanlı Devletine gönüllü olarak katılmıştır. Ancak bölgemizdeki hakimiyet savaşları nedeniyle Osmanlının hakimiyeti arasıra ortadan kalkmıştır. 1536-1537 yıllarında bölge fethedilmiştir. Bir ara elimizden tekrar çıkan bölge 1549 yılında Bağdat seferine çıkan Kanuni'nin Gürcistan üzerine gönderdiği vezir Kara Ahmet Paşa'nın eliyle bir kere daha Osmanlı hakimiyetine girmiştir (1549). Fethedilen yerlerle ilgili olarak Osmanlı Hükümetine o zaman verilen belgede önemli görülen yer isimleri verilmektedir. Bunlar: Tortum,Akçakal'a, Kiskim, Nihak, Berte(K)erk (Peterek), Baş-Kapan, Görgeç (Çörgenis), Ödük, Kherisya (Hers), Oruskun (Uşhum) yerleridir. .
Ayhan Demirhan |
|
Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 16 Eylül 2009 Çarşamba
Konu: Tarihçe
HANIN SIRTI
Akatardığım bilgiler genelde çok kıymetli dedem Reşitoğlu Osman lakaplı dedemden alınmadır. Hanın sırtı ismi hakkında değişik şeyler söylenir. Ancak doğrusu şudur. Köyümüzün en güzel yeri olan hanın sırtı denen yerde bir han vardır. Ahıska kadısı ve aşağı mahallenin kurucusu Sani efendi atıyla gezdikten sonra atını bu hana bağlarmış. Dah sonraları bu han yıkılır ve kaybolur. Hanın sırtı adı bu handan gelmektedir.
Ayhan Demirhan |
|
Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 14 Eylül 2009 Pazartesi
Konu: Tarihçe
1800 yıllarının öncesinde Bursa'dan Ahıska'ya Kadı olarak taynı çıkan(Bugünün Vali be Hakimlik görevi) Sani Efendi burdaki görevinin sona ermesi ile eşi ve iki oğluyla yola çıkar. Oğdar'dan geçerken çocukları hastalanır. Köyde birkaçgün kalan Sani efendi köyü çok beğenir. Köyün önde gelenleri Sani Efendiye köylerinde kalmalarını öneririler. Sani Efendi kabul eder. Aşağı mahalle ona verilir. Buraya bir ev yaparak yerleşir. Bu ev şimdiki İzzet Demirhan'ın evidir.
Kaynak:AYHAN DEMİRHAN |
|
Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 18 Mart 2009 Çarşamba
Konu: Tarihçe
18 Mart Çanakkale Zaferi
Tarihteki ve Ulusal Yaşantımızdaki Yeri
KAYNAK:
Turhan OLCAYTU * E.Tümgeneral
3 Kasım 1914 ve 18 Mart 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı'nda cereyan eden bir seri deniz savaşlarıyla Gelibolu Yarımadası'nda 25 Nisan 1915 - 8/9 Ocak 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları, Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır.
Çanakkale Zaferini, büyük Türk Ulusuna, Atatürk gibi dahi bir lider hediye etmiştir. Türk bağımsızlık savaşının temelleri, Çanakkale'nin sularında, Conkbayırı'nda ve Anafartalar'da atılmış, bu zaferler Türk Kurtuluş Savaşına maya çalmıştır.
Türk Ulusu; İstanbul'u kurtaran Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Paşayı Çanakkale'den tanımış; 19 Mayıs 1919'da O, Samsun'a çıktığı gün Suriye ve Filistin cephelerinden terhis olarak Anadolu'ya dönen Türk halkı, "bu benim kahraman komutanımdı" diyerek O'nun etrafında kenetlenip İstiklal Savaşı'na katılmıştır. |
|
Gönderen: Mustafa Gümüş Tarih: 21 Kasım 2008 Cuma
Konu: Tarihçe
Sedat AYAR.
Bir varmış bir yokmuş. ÇOOK eski zamanların birinde Artvin ilinin Yusufeli diye bir ilçesi varmış. İlçenin 60 tane köyü varmış ki, içlerinden en güzeli OĞDAR denilen köymüş.
Bu köyde, çok sıcakkanlı, çok güzel insanlar yaşarmış. Dağların en üstünde güneşe en yakın yerde düz bir arazi üzerinde olduğu için GÜNYAYLA adını vermişler oraya. |
|
|